8 Nisan 2018 Pazar

Parlare di Ricordi

Birazdan okuyacağın şey, bundan yıllar önce ama çokta uzakta olmayan yılla önce yaşandı. Uzaktaki bir gülümsemenin dokunulmazlığı kadar çaresiz hissettiren şeyler de olabilirdi ama o uzaktaki gülümsemenin hissettirdiği duygu en az onun kadar güçlü, sıcak... Belki de bu özlem dediğimiz, ağızda buruk bir tat bırakan o garip duygu dediğimiz şey olabilir.

O zamanlarda hatırladığım ne var diye düşündüğümde, aklıma gelen üç şey önem sırası ile;

Eğer ağlayan bir kadın görüyorsanız, size güveniyordur ki, gücünün içinde kırılan parçaları döküyordu yüzünden. 

İnsan sadece en derin acısının yankısı olan birini sevebilir. Yani birini çektiği kadar yakın, ittiği kadar uzak bir hal bu. Bir fizik dersinden çok daha fazlasını anlatıyorum.

Ve şehirli bir BİLGE'nin dediği gibi; yüzlerce heyelan görsek, hatta bir göktaşı yana yana yamacımıza inse, olmaz. Üstelik biz, bu çekime karşı sevdik birbirimizi. Göğe doğru zorladık şartlarımızı... Yine de tabiat kadar bilemeyiz yer çekimini.

Daha başka binlerce şey söylenebilir ve bazıları gerçekten gülümsetebilir. Eğer olgunlarda bir barın köşesinde, önlerinde açık sarı renkli, sert kalın kulplu bardaklarda köpüren sıvının önünde oturan insanların yüzünde aynı anda büyüyen bir gülümseme görürseniz, bilin ki sebebi ya geçmişteki birinin ürpertisi, özlemi ya da uzun ve sıkıcı kurduğum cümlelerin gerisinde kalan bir cümlenin dördüncü kelimesine benzer bir şeydir.

Hepsi bu!
Umarım yeterli olmuştur...

keyifli anların demlenmesi üzerine...
K(a)dına
serenità

" https://www.youtube.com/watch?v=CVUOTzoVeZA "



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...