23 Kasım 2013 Cumartesi

     Bir sabah uyanır uyanmaz, koyu bir kahve koyarsın. Küllüğü boşaltıp, bir sigara içmek için yeni bir paket açarsın. Eline telefonu alırsın. Aramak için sevdiğin insanı. Ezberinde tutmayı alışkanlık mı edindin bilmezsin ama numarayı bir çırpıda çeviriverirsin yavaşça tuş seslerinin çıkardığı gıcırtı altında. Elin bir türlü uzanmaz arama tuşuna basmaya. Bu sırada kahven bitmiş yenilemek için yerinden kalkarsın elinde hala çevrilmemiş numaranın yazılı durduğu bir telefon. Kahveni yeniler, bir sigara daha yakarsın. Gözlerini dikmiş saatlerce ekrana bakıp durduğunu, zamanın nasıl geçtiğini ancak boşalttığın küllüğün üzerine açılan yeni bir paket sigarayla fark edersin. Arayamamışsındır. Arayamazsın. Gece olmuş. Yalnızlığınla ne kadar güzel vakit geçirdiğini anlarsın... 

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...