11 Haziran 2014 Çarşamba

HİÇ

Nedir masum olan?

Yok mu? Senin de sıkıldığın günler... Yok mu? Senin de yorulduğun günler... Yok mu? Senin de bunaldığın günler... Hey! Nedir bu gerginlik? Neyin kaygısı bu? Var mı sonunda cevabı? Var mı sonunda gün ışığı?
Kaybolmuşum ben. Kaybolmuşum, zifiri karanlığın içerisinde. Kaybolmuşum, insan kalabalığında. Yardım et bana. Ya da etme, sen bilirsin. Derin düşünceler mi yoksa istenilenlerin olmaması mı? Beklenmedik tepkiler mi yoksa ok gibi sözler mi? Çok sevmekten mi yoksa yorulmuş olmaktan mı? Bir takım korkular mı yoksa patavatsız tartışmalar mı?

Her neyse.

Sorular sordukça, içinde kayboluyorum. Yanıtsızlık, üstüme geliyor. Bir durgunluk çöküyor sonra. Dalıyor gözlerim. Karanlığın içindeki gün ışığını arıyorum. Umut var, ışık yok. İstediğim her şeyi hayal edebilir miyim?
- Küçük çocuklar gibi gülmek, balık tutmak, resim yapmak bütün renkleri kullanarak, seninle –  

Her neyse.

Cevabı olmayacak düşünceler içinde,
Söyleyecek çok bir şey yok...
Her şey değişir, virgülden öncesi de.


- Her sabah olduğu gibi bu sabah ve bundan sonraki diğer bütün sabahlar için Günaydın. -

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...