Okumaya fırsat bulamadığım bir gece, çok sessizlik, çok
sevgi
Midem bulanıyor, üçüncü sınıf suretlerinin, birinci sınıf
yerlerinden
Yalnızlık şarkılarının en sancılı hali kulaklarıma yayılıyor-
Akşamları dinlediğim kent radyosundan, çıkarıyorum tüm
isimleri aklımdan
Ağırdan uzanıyorum yatağıma, aklımda; sen, sen İstanbul
oluverirsin
Kirlendik çok oldu, karanlık bir gecedeydik, geceyi hizaya
getiremedik, dert oldu
Ay’dır yatağımın en karanlık yerini aydınlatan, pencereden
içeri ve sen
Yüzünü gördükten sonra bir şeyin farkına vardım,
benzetemedim; neden
Haddini aşmış bir anlamsızlık yürüyordu, dirseklerine
fazlasıyla yakın
Paragraflarıma sığmayacak kadar yabancı bir keder, basit bir
kadraj
Anlamış olabileceğini düşündüğüm kelimeler, kötü yazılmış
bir senaryo
Öyle büyük bir kaybediş ki; İstanbul’da yan yana gelsek,
boğaz ikiye ayrılır
Galata kulesi saçlarını aydınlatırken, çay içmek meydan
ortasında…
Mavi aklımda, ben maviye giderim, mavi karşımda, mavi hayal
kırıklığı
Mavi soğuk, mavi kederli, mavide değil, ellerinde boğulmak
önemli
Yazmak ve yaşamak arasında gidip geldiğim kadın,
Soğuktur Ankara, dışarı çıkarken ceketini giymeyi unutma…
Sen bilmezsin; Fransız bir şarkıyı sever ama rakıyı da
acıdan içer
Oturup bir rakı içeriz beklide, coğrafyanın en güzel
yerinde, şerefe
Bahsedemediğim çok şey var elbette, biliyorum buralardasın,
vakit çok
Ya da yok; Bir nefes yerine, bu gece bir seni bırakıyorum
Tanrı’ya
Cahilim kadınlığına, çığlık mı atsam karanlığa, rüzgâr mı
vurur kıyıya
Tanıdığım bütün şiirlerden güzelsin, gülüşünü döktüğün
başkentte
Dokunamadan hissetmek nedir söyler misin?