7 Eylül 2013 Cumartesi

Delilik Hikayeleri 2

     Erkeksen, pişmanlık içinde uyanman kaderindir. Geceyi yalnız geçirsen de, geçirmesen de...Tuzla buz olmuş kalbim bir iğne deliğinden geçebilirdi. Ete kemiğe bürünmüş fazlalıktan başka neydim. Kimse farkında değilken benliğimin, senin de onlardan farklı olup, beni umursayacağını sanmıyorum. Bir madde bağımlısı gibi aynı şarkıyı binlerce kez başa alıp dinleyebiliyordum. Kader, oyununu hiç kaybetmiyordu zaten bana karşı. Gülmek, safça yapılan istemsiz bir eylemken, onu bile beceremiyordum. Yazdığım kitaplarda ki karakterler bile ya mutsuzlardı ya da acı çekip ölüyorlardı. En son ne zaman komedi filmi izlemeye sinemaya gittiğimi bile hatırlamıyorum. Saklanıyordum duygularımın içinde, gülümsediğimi belli etmemek için sanırım. Aklı başında olan insanlardan değilimdir. Aklımı sevdiğim gün, birileri için kendi hayatımı hiçe saydığım gün o yolda düşürdüm herhalde. Hani bizim eve doğru çıkarken bakkal var ya oralarda bir yerlerde sanırım. Geri dönüp aradım tabi bulabilseydim... Nerdeee. Hemen delinin biri almış. Belli, koyuvermiş cebine. Böylece kalakaldım ortalık yerde üzülmemle... Nasıl bir şey hissettim biliyomusun? o an. Acıkırsın, üşengeçlik yok olur, sahana iki yumurta kırarsın ya, tam istediğin gibi. Adına sahanda yumurta dersin. Yağ konulmuş tavanın içine kırılmış yumurtadır oysa. Sahan nasıl bir kelimedir ki o kadar uzun cümleyle anlatılan olayı bir kelimeye sığdırabilirsin. Sonra koyarsın masaya tavayı yanına bir de soğuk bir kola açarsın. Ekmek var mı diye bakarsın, bitmiştir. Yumurtaya da bandırmayınca ekmeği, tadını çıkaramayacağın aşikar. Ne iştah kalır ne keyif. İşte öyle idi aklımı kaybettiğim gün yolda. Sonrasında ne keyif kaldı ne de ilah...

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...