23 Aralık 2012 Pazar

Biz İnsanlar


                Başladıklarımız ve başlamaya çalıştıklarımız. Kader, denilen bir çizginin içinde yaşamaya devam eden varlığımız. Aslında; daha neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmeden büyümeye çalışmalarımız. Biz insanlar seyir defterleri basit ütopyalarla kurulu canlılar olmaya devam ediyoruz. Hiç birimiz diğerimizden farklı değil. Sadece gördüklerimiz ve yaşadıklarımız farklı zamanlarda süregeliyor. Bildiğimiz çok şey var olduğunu düşünüyoruz. Aklımız, bazen kapılarını sonuna kadar zorluyor doğru olanı buluyoruz. Bazen de doğru olduğu sanıyoruz ve inat edercesine arkasında duruyoruz. Her insan bilmeli ki kitaplar, filmler gerçek hayatın yansımalarıyla dalga geçen olgular. Yaşanmış bir gerçeği hiç bir olgu sayfalara veya saatlere sığdıramaz. Atladığımız en ufak ayrıntı değişimi içinde barındırır. Biz sadece tek bir noktada birleşiriz, kitaplarda ve filmlerde olduğu gibi. Ama yaşam öyle değil, kendine katmışsa bir kez olsun, anne karnından çıktıktan sonra, her ayrıntıyı yüzümüze vurur. Acıtmadan, üzmeden, güldürmeden uzaklaştırmaz pençesini üzerimizden. Ta ki son nefesimizi verene kadar farkında olmadan her hangi bir saatte hiç habersiz sorgulamadan.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...