23 Eylül 2015 Çarşamba

İhtimalden öteye gitmeyen bir şiir bırakıyorum parmak uçlarına

Zamanı, sesin kulaklarımı doldurmuş, resmeden kadın

Buğulu mutfak camının ardında, ince belli bardakta çay içerken

Halbuki şehir, tüm çocuklar çıkmış oynarken, yalnız

Susman, susmak ne zormuş, anlatamadan karşılıksız ki;

Gecenin en yoğun vakti bitti, bulutlara güneşin doğuşu

Hadi hazırlan, şiirlerimde yoksunluğunun olmadığı sabah

Tut ki bir daha günaydın yazamayacağım, yeni güne, artık

Susabiliriz, sergilenmiş bir resim gibi anlaşılmak için, bir yerde

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...