28 Ocak 2015 Çarşamba

Sen

Yılların bana öğrettiği şeylerden biride;
Mutluluğu yakalamışsan sorgulama.
Oysa ne çoktu sorularım benim…
Kuşkuyla arar, inanmaz olurdum,
Cevaplara.
Kusura bakmasın geçen günler.
Biraz bekledim ama değdi.
Kendi görüntümü gördüğümde aynada,
İçimde buldum, eskimiş gerçeği.
Nasıl söyleyebilirim pat diye,
Değiştiriverirsin bir anda her şeyi.
İnanır oldum,
Göğün mavi, yaprağın yeşil olduğuna…
Gözlerimin her renkte sende saklı olduğuna.
Düşüncelerimde ki sende…
Ne kadar güzelsin öyle?
Bir bilsen, insanlar çok zor!
Herkes kendince bir âlem…
Ama sen âlim, onlar zalim!
Bir sen, bir görseler çok farklısın,
Sonu öyle vazgeçilmeze doğru giden…
Kollarımı iki yana açıp, dans etmek istiyorum.

24 Ocak 2015 Cumartesi

Başlangıç

Çünkü şairin tıkanması burada başlar,
Senin bakıp bıraktığın o yerde.
Yok, yazılmışsın şimdilerde,
Şehir kalabalıklaşır gitsen bile…
Özet geçelim; özlüyorum göremediğimde.
Hüzün ilişti gözlerime, saçlarım uzadı,
Büyüdü yalnızlık, büyüdü sokağın sesi,
Külü savruldu, boğazım kurudu bağırmaktan.
Büyülendi yürekler seni anlatmaktan.
Gönlümde patladı hayallerim.
Ben neredeyim, gizli işaretimi başlangıcın,
Söyleyin…

15 Ocak 2015 Perşembe

Beni Hatırla

Bazen yalnızlık senide öldürüyor mu?
Okurken, takılıp kaldığın mısralar,
Yağmurları sevdiğimden,
Pencerende izlediğin oluyor mu?
Suskunum, sensizlik adına ne varsa,
Sessizlik adına sardığında benliğimi,
Sevdiğim kokuyu, rüzgâr alıp veda ediyor.
Ve sessizliğin, kahrediyor, saklandığın o koca şehirde.
Demiştim ya gitmelerin, yoruyor.
Tam geldin, bahar geldi, geldim derken.
Yoruluyorum…
Sessizliğinin ardında, gözyaşlarım dökülüyor,
Büyüdükçe masumiyetimi yitiriyorum.
Bu yüzden suskunum, bu pis karanlığımda.
Uzaklarda, yorulduğunda, yalnız kaldığında,
Boş kalıp titreyen dudaklarının arasında,
Son sigaranı söndürdüğünde kül tablasında,
Beni hatırla.

5 Ocak 2015 Pazartesi

Bazen

Bazen hiç tanımadığın birine günaydın dersin
Bazen öylece geçip gidersin
Bazen tüm insanlığı en ince ayrıntısına kadar incelersin
Bazen yüzüne bile bakmaya cesaret edemezsin
Bazen gülersin
Bazen gülmek bile istemezsin
Bazen ağlarsın, bir kadının yanında
Bazen vazgeçersin,
En çok sevdiğin içkinin, son yudumunda
Midenin bulandığını, aklının karıştığını hissedersin
Oysa aklını karıştıran kadının siluetidir
Bazen hiç okumadığın kitaplar hakkında fikirler beyan edersin
Bazen son otobüse binmeyi reddedip, yürümeyi tercih edersin
Soğuktan donacağını bilsen bile,
Buz tutan parmaklarına, sıcak nefesini üfleyerek yola devam edersin
Bazen kalabalığın içinde en yalnız halini oynarsın
Bazen kalabalık seni yalnızlaştırır
Bazen onun seni sevebileceğini düşünürsün
En çıkmaz halin işte bu olur
Susarsın, konuşamadıklarını bir kağıda yazarsın
Bazen kağıtlara yazacak bir şey bulamazsın
Bazen rastlaşırsın en ummadık yerinde kaldırımın
Hiç ummadığın bir zamanda, en kötü anında
Bazen rastlaşmak için elinden geleni yaparsın
Nafile bütün çabaların boşa
Bazen, hiçbir şey yapamazsın
Öylece olduğun yerden bakarsın

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...