20 Ağustos 2013 Salı

Karşılıksız

     Ne demiş şair: "Belki bir gök kuşağının altında buluşuruz. Belki bir imkansızlık denizinde iki küçük balık oluruz".
     İlk kez unutulmanın acısını, uzak kelimelere sığınmış, yaşıyorum. Yorgun bir hayat benimkisi. Henüz değişmemişken cümleler, bir adamdan kadına geçerken yaşam. Hatırlarsın aldığımız ilk karar, gerçek olup yaşanmamışken, son sözü yine sen kendi bencilliğin içerisinde, hafifçe söyleyerek gitmiştin. Yeni lezzetler, farklı hazlar ve birbirinden ilginç görünen karanlık, anlaşılmaz gibi duran lisanların içinde benden bir adım öndesin işte. Hiç bir şeyin aynı kalmadığı dünya bile değişirken, bir adım önde. Hayata biraz geç başladın oysa, bende denedin bir kezde. Vedaların bile farklı olabileceğini anlattın. Değişen düşünceler, kara kaplı defterler üzerinde, farklı ülkelerden seslenerek yazılmıştı. Gerçek, soğuk bir düzen ve sen.
     Sonsuz bir huzur aradım sonrasında geçen günlerden. Uyudum, uyandım baktım. Gece. Gece uzun, yıldızlar gökyüzüne doluşmuş. Çok geç kalınmış hayata, bir kez daha başladım. İnsan sarhoşken pişkin, ayıkken pişmanmış. Üzülmek, çok geç dedim kendi kendime. Sonra öyle bir öfke hissettim ki sana karşı. Bir şeyleri değiştirmek için çabaladığımı anlayınca öfkem kayboluverdi usulca. Sustum. Olmuyordu. Kaybetmemek, aynı yere dönmemek sadece ölülere mahsusmuş. Bu yüzden tekrar tekrar denedim, karanlığa düşene dek, yalnızlığımın farkına yeniden varana dek. Oluruna bıraktım artık seni; olmazlarında bende kaldı. "Vazgeçtim" diyebilmek ... Umarım bunu da üzerine alınmak istersin. Zaman lazım sadece, birazcık daha zaman. Unutacağım... Nasıl unuttuysam çocukken kırılan oyuncaklarımın hüznünü, kırılan kalbimi de öyle unutacağım... Ve aşk… Bir gün gelip mutlaka bulacak senide. Birini seveceksin, birdenbire herkes o biri olacak. O da sende kalacak, benim sende kaldığım gibi... Lal olacaksın bakışlarının önünde, ruhun derdini anlatamayacak hiç. Hayatın boyunca yanında yer alacak kişilerden parçalar koparıp, onun eksikliğini gidermeye çalışacaksın, olmayacak. Bir yap-boz gibi doğru parçayı bulmayı denedikçe diğer parçalar da bozulacak. Bir türlü asıl resmi tamamlayamayacaksın. İşte! O gün benim bu halimi anlayacaksın...

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...