17 Mart 2018 Cumartesi

Sonbahar Umutları


Bir yaprağın ucunda

Bazen yeşerip bazen solan

Sonbahar ile uçuşan

Yükselen, yükselen

Sonsuza kadar, sonra durulan,

Sıkılan,

Bunalan,

Akıtan tüm zehrini…

Çürüyen

Yavaşça çürüyen…

Azalan umutlarım,

Yorgun ruhum,

Haykıran sessiz çığlıklarım

Yarına çıkar mı?

Bilinmez!

Sussurrò Di Notte


Gecenin sessizliği çok şey anlatır

Yüreğine hasret kaldığım

Yıldızlar göz kırparken

O masum gülüşlerine

Güneşin hiç doğmayacağını düşünmek

Niye?

Elbette kasvetli gece

Dönecek, dönecek güne

Umutlar yeşerecek

Sadece biraz sebat eyle

Sonra;

Gün de gece de seninle

Geceye fısılda yine

Bello


Hayallerle yaşanmışlıklar arasında

Geçen her yıl uçurum derinleşirken

Hayaller umutsuzluğa

Yaşanmışlıklar yaşlandırmaya

yol almış

Alnımızdaki çizgiler değil miydi sanki

Uçurumdan atladıkça çentikleri artan

O çizgiler şimdi;

Üç noktadan önce son kez çoğalan

Kalp ritimlerimiz

Özledim seni diyebilmek için çırpınan

Bir bardak çay, biraz sohbet için beklenen an

Zaman; senin güzelliğini koruyan



Deryalara Gidelim Çocuk!

Buzulların varlığına uzak bir coğrafyanın, orta yerinde bir ülkenin, kalabalık bir şehrinin, en kalabalık yerinde, en yalnız haliyle oturuyordu adam. Az önce okuduğu kitabın sayfasından başını kaldırmış göz göze gelmiştik kısa bir süre. Sakin birine benziyordu. Sakin fakat yorgun. Yorgunluğu gece ile gündüz arasına sıkışmış gibiydi. Gülümsedim. Buna tepki vermesini istemedim. Zaten tepki vermemişti de. Başını tekrardan kitabına eğdi. Hafifçe parmağının ucunu, ıslatarak dudaklarının arasında, bir sayfa daha ilerisine odaklandı. Oldukça yavaş geçiyordu sayfaları. Uzun uzun kelimeleri süzüyordu gözleri. Cümlelerin ağırlığına yenik düşmüş değildi. Cümlelerde belli ki kendince çıkarımlar yapıyor. Kafasında kurguluyor. Hazmediyor. Altını çiziyordu... Sonra aklıma bir şiir kazınıverdi istemsizce. Çantamdan defterimi çıkardım. Yazmalıydım. Yazmaya gerçekten ihtiyacım vardı;


Bir de

Mavi gökyüzünün yansıması

Deryalara gidelim çocuk!

Çok bunalttı beni

Bu kasvetli topraklar

Çok

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...