değişiyor. Sanki hepsi gün boyu aldığım yollarda ki yüz ifademi yansıtıyor. Kendimden şehirlere giderek kaçıyorum. Her şehirde yeni bir hatıra bırakarak gidiyordum oysa. Gidiyordum kendimden arınarak değil, kendime daha fazla ekleyerek, doldurarak içimde ki benliği, yaşayarak ve unutulmayacak anılar yükleyerek. Ben sanırım giderken bağlanıyorum gittiğimden. Geri dönmek her zaman kolay değil. Bıraktığın gibi olmayacak biliyorum, geri geldiğinde yüzler. Güneş aynı doğmayacak yeryüzüne ve kalemimde ki mürekkep bile azalacak. Her insan zamanı geldiğinde söylemiştir bu sözü kendisine ya da bir başkasına kuşkusuz 'Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir' diye. Öyle, gerçekten öyle. Şimdi başladığım yerdeyim, bütün bu anlattıklarıma. Elimde aynı fincan biraz içinin rengi koyulaşmış. Her zaman ki sudan aynı çayı demlemişim. Çayın tadı bile faklı. Kendime bakıyorum, yüzümde ki çizgilerin sayısı arttı. Şehre bakıyorum, betonların rengi farklı daha bir çok arttı ve dönüp insanlara bakıyorum, kimisi yok bile burada. Yani diyorum ya. Ne kadar ileriye gittiğine bakma. Döneceğin yer kendi için sonunda. Ne kadar iyi yaşarsan yaşa, hep bir beklentin vardır yaşadığın ilk ana. Bu yüzden anılar gelince akla, gülersin sende şimdi ki zamanda.
4 Mayıs 2013 Cumartesi
Her Gittiğinde Daha Bir Özler İnsan
değişiyor. Sanki hepsi gün boyu aldığım yollarda ki yüz ifademi yansıtıyor. Kendimden şehirlere giderek kaçıyorum. Her şehirde yeni bir hatıra bırakarak gidiyordum oysa. Gidiyordum kendimden arınarak değil, kendime daha fazla ekleyerek, doldurarak içimde ki benliği, yaşayarak ve unutulmayacak anılar yükleyerek. Ben sanırım giderken bağlanıyorum gittiğimden. Geri dönmek her zaman kolay değil. Bıraktığın gibi olmayacak biliyorum, geri geldiğinde yüzler. Güneş aynı doğmayacak yeryüzüne ve kalemimde ki mürekkep bile azalacak. Her insan zamanı geldiğinde söylemiştir bu sözü kendisine ya da bir başkasına kuşkusuz 'Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir' diye. Öyle, gerçekten öyle. Şimdi başladığım yerdeyim, bütün bu anlattıklarıma. Elimde aynı fincan biraz içinin rengi koyulaşmış. Her zaman ki sudan aynı çayı demlemişim. Çayın tadı bile faklı. Kendime bakıyorum, yüzümde ki çizgilerin sayısı arttı. Şehre bakıyorum, betonların rengi farklı daha bir çok arttı ve dönüp insanlara bakıyorum, kimisi yok bile burada. Yani diyorum ya. Ne kadar ileriye gittiğine bakma. Döneceğin yer kendi için sonunda. Ne kadar iyi yaşarsan yaşa, hep bir beklentin vardır yaşadığın ilk ana. Bu yüzden anılar gelince akla, gülersin sende şimdi ki zamanda.
Birisi
Kahve kokusunu severdi
Az bira içer çok dua ederdi
Kendisini de severdi
Hayyam'dan inciler döker
Kadınları överdi
Ölmedi
Öğrenciydi
Seçim yapmayı severdi
Hayata hep gülerdi
Ne oldu şimdi
Hayalleri
Hep ertelendi
Daha yirmi beş yaşında
Mezar taşına adı yerleşti
Az bira içer çok dua ederdi
Kendisini de severdi
Hayyam'dan inciler döker
Kadınları överdi
Ölmedi
Öğrenciydi
Seçim yapmayı severdi
Hayata hep gülerdi
Ne oldu şimdi
Hayalleri
Hep ertelendi
Daha yirmi beş yaşında
Mezar taşına adı yerleşti
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kafkaesque
Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...
-
Bugün kendimi öldürdüğüm gün, yeniden doğmak için bazen gereklidir bu. Bu ölüm beni cennete mi götürür, cehenneme mi bilemem. Ama daha önce...
-
Belki tavırların beni en ağır küfürlerden daha çok üzer. Yinede; Artık ağlamıyorum, İçimi görsen bi tuhaf olursun. Yitirmek bombok bir ş...