7 Ekim 2017 Cumartesi

Essere Ceneri

https://www.youtube.com/watch?v=VJbBaYX3kgk


Yani, sen uzakken doğar bir gün daha burada... Bir yanım aşk, bir yanım gece, bir kuştan haber geldi. Yangın yeri, gördüm, umutsuzluktan öldüm. Efkarım toz, etrafım bomboş. Hayalim dost, aklım karışık. Yine içemeye daldım, geceden geceye...

Sabaha döndüğünce gece, dost bir kahveyi paylaşmaya gelir, bir hece üzerine, geçmişten gelir. 


Nomad Coffee Design* zamana yeni düşerken, bizde düştük içine, bu sabah bir köşesinde. Ahşap sandalyelerini kaç beden eskitecek bizden sonra bilmeden. Utkan Hoca'nın taze, canlı, içten ve sesini sevenlerin bıraktığı notlar üzerine keyifle gülümseyerek, sohbetini dinlemek. Birde kağıttan gemileri ve duvara eklediği Cemal Süreya'nın "Dalga" şiiri güzeldi.


Bu keyifli sohbete ortak olduğunda Süreya, İlhan olur belki... Belki de Asaf'tan biri.


"Gidemesek de beraber sana kendini ait hissedeceğin yerlerden söz etmeyi seviyorum, sevmesen de seni sevmenin güzelliğini. Gidip bir kahve içme ihtimalin bile beni mutlu ediyor ki, sevebilme ihtimalini bir düşün. 

İhtimaller içinde... Bir de gidemeyeceğin yerler var. Mutsuz olduğum bir yer. Korkuyorum, bu kadar ağlamak beni karaya vuracak bir gün. Ölüm gelse uyandıramayacak. 

Kurtulmanın bir çıkış yolu olsa. 

Yok! 

Yine bulandık. Yine bulantı. Aklım bu sert fırtınaya, yumruk atmamı bekliyor galiba. İyisin diyor ama bir gerçek dağılmış içimde. Anlamayana anlatmaktan sıkıldım artık. O ezber nezaketlere sıkışmaktan yoruldum.

Bende... 

Büyük boşluklara anlatarak anlamını öldürdüğüm duygularımı, susarak yasını tutuyorum şimdi. 

Bir isteğinde bu değil miydi? 

Yinede hikayeler yazıyorum üzerine. Benim olan. Bana ait olan yaşantıma sararak. Sana hikayelerimde güzel yerlerden söz etmek ne güzel, gidemesek de beraber. Gidemesek de... Yerimiz kalmadı çünkü oturacak. Bugün benim boşlukta, senin boşta olduğuna bakma. Biz senle çok eski tanışırız çünkü. 

Boş kağıtlara doldurduğumda düşünceleri, bir kederi ama yaşamın içinde. Üstüne bastığım güvenli toprakları kaybetmişken, kendini yeniden doğuracak varoluşunu izliyorum, sonunda bedenim tuz buz olacak. Bu acı şiddeti, karanlık ve sessiz bir uyarı. Bana yaşatılan mevsimleri, yaralarımı, acımın kaynağını, hayallerimi, inandığım yalanları yanıma alıp yeni hikayelere, yeni yerlerle, o gün geldiğinde, bu sancılı doğumumu başka bir sesle, yeni bir sözle yine sana anlatayım, buluşmak üzere..."

Adres: Nomad Coffee Design, Prof. Muammer Aksoy Caddesi, No: 41/A Bahçelievler, Çankaya Ankara




Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...