21 Ekim 2014 Salı

Aşk Bitti

Odam soğuk, vakit tamam
Kış gösteriyor yüzünü nalan
Bir hüzün kaplıyor yüreğimi
Bir yanı kışın bir yanı senin
Bir tereddüt üstümde
Vazgeçsem kim bilir sözümden
Tıpkı ilk gün gibi
Hava serin
Sözüm söz gidiyorum
Aşk bitti

19 Ekim 2014 Pazar

Geçer Dediler

En umutsuz olduğun yerdesin. Bittiğini sanıyorsun her şeyin. Yarım  bıraktığın ne varsa aklında hepsini pencerenin yansımasında duran kendine bakarak görüyorsun, kafanı bir yerlere dayamış. Bir şeyleri dinliyorsun. Müzik, müzik o tanımadığın melodiler. Her zaman dinlediğinden farklı. Televizyonun seni hafiften açık. Kendinden başka her şeyi dinliyorsun. Herkesi. Evet! herkesi de dinledin. Tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin, tekrar başladın, tekrar bildin, tekrar kaybettin. Geçer dediler geçmedi. Geçer dedin, biliyorum dedin. Sadece dedin. Yetmedi, yine dedin. Olur dedin. Değişir dedin. Olacak dedin. Yine de geçmedi. Yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. Sadece sigaramı... Boş masanda sigaranın yanına kaç şişe boşaltıp, doldurdun üstünü. Yalnız kaldın, ağladın yalnızlığına. Kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun, dinledin. Yine dinledin. Çok gezdin, gezen insanları izledin. Çok uyudun, uyumayanlara sitem ettin. Hiç uyumadın, uyumayı boşa giden zaman saydın. Sadece pencereden baktın. Boş boş oyalandın, umutlandın, birazcık bayatladı numaraların. Az okudun, sonra çok okudun. Çok yazdın, çok fazla yazdın. Hem ona, hem kendine, hem insanlara yazdın. Yazdıkça rahatladın. yazdıkça daha fazla yazdın. yazdıkça okunmadığını anladın. İnsanlara anlattın, insanları dinlettin, onları susturdun. Sonra dinlemediler, onlara kızdın. Ağladın, yalnız kaldın, dövündün, ağladın, yalnız kaldın. Bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın, elin acıyana kadar vurdun. kafanı vurdun duvarlara. Ah! Ettin. Durmadın. Durdun. Durmadın. En yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin. Birer birer. Hem de düşünmeden. Ya da düşünerek. Ne fark eder dedin.  Umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. “beni yalnız bırakır mısınız?” da dedin, “müsaitsen arayabilir miyim?” de. "Görüşelim de dedin müsait olduğunda." "görüşelim de dediler" en kalabalık olduğun zamanlarda. Geçti sandın geçmedi. Ağlamadığını sandın ama gözlerin doldu. Ağlıyordun. Aslında hep ağlıyordun. Yitirdiklerine göz yaşı döküyordun. Kazandıklarına ağlıyordun. Kızdıklarına ağlıyordun. Ağlamıyordun, ağlıyordun. Özlemediğini sandın ama içinde acıyan bir şeyler vardı. Acıtan bir şey. Birileri. Birisi. Anlamlandıramadın. Anlamlandırdın ama konduramadın, kondurdun ama yakıştıramadın kendine. Unuttum dedin unutamadın. Unuttum dedin, yalanladın. Unuttum deyince hatırladın. Unutmadın. Hatırladıkça kanattın kendini. Daha fazla acıdı göğsün. Daha zor nefes alır oldun. Daha soğuk geldi gece. Daha acı geldi çayın tadı. Daha zor geldi boğazından geçen lokma. Anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, sonsuz kere ağladın. Elbette yine ağladın. Anıları sevdin, anıları kokladın, onları öptün. Fotoğraflara, müziklere, kokulara, yazılanlara baktın. Kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflardan yoruldun, yazıların silindiğini gördün. Müzikler değişmemişti. Çok dinledin. Tekrar tekrar başa alıp dinledin. Dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın. Kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden midir nedir, konuşmak istemedin sonra. Baktın, umutlandın. Dayanamadın ama eve gidince yine ağladın. Öğrendin, gördün, geçirdin, kaçırdın, kaçındın, tekrardan yapmadın. Tekrardan kanmadın. Tekrardan kanamadın. Hala dirisin. dinlemedin, okumadın, izlemedin. Fotoğrafları sevmedin, anıları unuttun. Anıları unutunca korktun. Hatırlayamadığın şeyleri özledin. Hatırladıkça çok korktun. Kokuları, sesleri, mimikleri, jestleri, ellerini unuttun. Sıcacık elleri. Kirpiklerini ve göz kapaklarını akıttın önce. Saçları silindi. Sözleri gitti. Elleri yok. Soyutladın, soyutlandın, soyutlattın kendini. Geçti mi? Sanmıyorum. Elbette geçmedi. Geçer dediler, onlarınki geçmiş, hepsi geçer. Tarihleri unuttun, saatlerden bihabersin, Şarkıların yok oldu. Omuzlar yok. hava sisliydi, o yoktu. Varmış gibi yaptı. Sonra şarkılar geri geldi, sözleri hiç yoktu. Müziğe küstün, edebiyata küstün. Attila İlhan'a bile küstün. Oysa çok severdin. Severdi. Severdik. Çok ayıp ettin. Birisi gelsin de sana sevdirsin diye bekledin. Çok beklersin.

15 Ekim 2014 Çarşamba

Her kelime gözlerinden dökülen bir yalnızlık
Bütün olanlardan ben sorumluyum
Çay bahçeleri, rüzgarın sesi, saksağanlar
Kaldırımlar, vitrinler, meydanlar, yollar
Onlarda yalan, kandırdın Ankara hepimizi


Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...