9 Aralık 2017 Cumartesi

Şehir Günlükleri 13

Kısa hayatım boyunca ilgi odağımın çekirdeğini oluşturdu bazı kelimeler. Takıldım kaldım çoğu zaman. Bana benzemiyorlardı. Beni anlattıklarını düşündükleri kelimeler kuruyorlardı fakat ben değildim. Uzun zaman kapalı kapılar ardında, başımı yastığa koymuş düşünürken buldum kendimi bu kelimeleri. Birleştirdim, devşirdim, değiştirdim. Ne kadar çok değişik anlamlar yüklediğim yeni cümleler elde ettim. Beğendiklerimi seçip bir kenara not ettim. Sonra bir baktım, kelimelerin eski anlamı yok. 

Kelimelerin o cümle kuramadığınız tadı. O heyecan... Yakıp yakıp söndürdüğünüz izmarite dönmüş, kötü kokulu kalpleriniz. Meydanlarda birbirinize söylediğiniz sevgi dolu sözcükleriniz... 

Sevgililer birbirlerinin en çok acıyabilecek yerlerine zehirli kelimelerle dolu şırıngayı basıveriyor; kendi kanadıkça daha çok kanatarak sürdürülen bir yaşam.

Bir yaşam, beyin, kas sistemi ile ilgili değil, elektro-biyo-kimyasal reaksiyonlarla çalıştığı için, kolumuz ya da bacağımız gibi fiziksel anlamda yorulmaz. Beyni yoran en önemli şey düşüncelerdir. Hayatımızı alt üst eden düşünceler, düşüncelerimizden doğan kelimeler, kelimelerden oluşturduğumuz ağdalı cümleler... 

Hayatımızı ne kadar renklendirirsek, beynimizi o kadar dinlendirir, neşelendiririz.

Renk, dinlence, neşe... Umutsuz değilim, dilimi törpüleyip konuşmayı beceremediğim akşamlarda. Daha çok söylenecek kelimeler var... Yeni bir hayat için gereken; yeni bir akıl, farklı bir bakış açısı. 

Uzaklaştırmak yani yeni bir aklın önüne geçen en büyük düşünce entelektüel atalettir; devinimsizlik, uyuşukluk, gevşeklik, tembellik, üşengeçlik... Entelektüel atalet nedir? Düşündüğünü yapamamak ve yaptığı üzerine düşünememek...

Bu yüzden, entelektüel damak zevkini zenginleştirmek için her gün mutlaka iyi bir deyiş, bir kaç cümle okumalı insan. Beynini kaliteli cümlelerle beslemedi. Daha sert cümleler, daha anlamlı cümleler bulmak, düşünmek ve daha iyi konuşabilmek için... 

Her gün bir resme, manzaraya veya fotoğrafa bakmaya çalışmalı insan. Üzerine düşünmeli, estetik algısı, gördüğü kadar değişir insanın. Birde göremediği... Bu yüzden, her gün bir süre sevdiği müziği gözleri kapalı dinlemeli bir insan.  

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...