Yol vardı, ayaklarımın altında ıslak kaldırımların
arasında zifiri
Deliliğin katlanılmaz ızdırabını fark ettim,
insanlar üzerindeki
Ankara garında tütün sarıp, batıya giden trenleri
seyrediyorum
Kanımda dün akşamdan beri dolanan şarap ve kutsal yalnızlığımla
Hafiften uyku bastırıyor, mide bulantısı
anlamsızlıklar tetikliyor içim
Radyo antenleri göğü emiyor, saat henüz altı bile
değil
Ne söylemek istiyorum gerçekten bilmiyorum,
Benden daha kötü durumda olan tek şey ölü bir adam
Hayatın cilvelerini şiirlerle yazmaya çalışıyorum
Aklımın dışında yaşamak, düzene karşı
paylaştıklarımla
Bu Cuma sabahı elinde benden kelimeler olsun istedim
Demiryolunda onu arıyorum, bir anlam parçası,
beklide bir insan
Belki de hiç var olmayan bir şey, umutla hayal arası
Zira her şey son günlerde bir yanılsama, aklımla
bedenim arası
İnsanın hayatını düzene sokmaya kalkması, herhalde
varoluşa aykırı
Yeniden
perona yaklaştığında son gece treni, yavaştan kalkmalı
Yani öylece bekliyorum, manasız. Hep yarın, yarın,
yarın…