17 Şubat 2018 Cumartesi

Şiir olacak cümlelerde, son şairin elinde...
"Korkudan susar insanlar, halbuki sen garip Abdal 
Ruhundan kaçar insanlar, halbuki sen garip Hakan"
Günaydın sayın dinleyenler, İnsandan Öte burası!

Bir gece, biraz soğuk, biraz ayaz ilerleyen saatlerde. Bir sebep, o doğar, güneş doğar, bir maraz tutar günü, çoğalır tükenen zaman, düşüncen düşlerinde bile anlam bulamaz. Nedir harcanan, güne doğmayan?

Yani demem o ki, uyku hali insanın, tek kişilik; ölüm gibi ve her insan ölecek yaştadır. Bir hikayeyi tekrar tekrar anlatmadan başka bir hikayeye dönüşebilmesi kötü. 

İnsanlık tarihinde gerçekten kazanan biri var mı? 

Size desem ki; bir şeyin terk etmesi ona değer vermekse, verilen değerin çokluğu ağır geldiğindendir, gidene... Oysa giden çoktan gitmiştir, ardına bakmadan. O an gökten yağmur damlası inse yüzüne, ağlamanı gizleyebilecek güçte... Bu iyidir.

Bir gece değdiğinde cana, bir güneş doğduğunda sabaha, ağır gelir. Göğe küser bahar, kışı getirir. Yine dalar aklım, son şairim yazan, olduğu gibi uzaktan uzağa öyle dünü. Yani seni. Bir gerçek, gerçek bir hatıradır kelimeleri büktüğüm...

Bir gün yolculuk sesi duyarsan yüreğinde aynı bilete yer ayıralım, savaş benimle, kaçarsan aşkım daha da büyür, yarım kalsa bile aklım. Dön bir bak, göz göze kalalım. Tıpkı o geceler gibi. 

Yokluğun susmaz, korkularını getirir, geçer ömür yahut böyle bir gözyaşı tenimde yalnızlık...





Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...