24 Ekim 2018 Çarşamba

Gece Kalabalıkmıydı Önce

"... sevmek kimi zaman rezilce korkuludur,
insan bir akşam üzeri ansızın yorulur..." 
                                                                                                 A. İlhan

İyi akşamlar sayın dinleyen, İnsandan Öte burası!

Işıklı bir akşamüstü, erken yağmaya başlamıştı yağmur. Erken yanmaya başlamıştı sokak lambaları... Cadde göz alıcı ışıklarla erken bir geceye sürükleniyordu. Adam başını kaldırdı, kül rengi gökyüzünden dökülen damlalar yüzünün bütün kirini temizledi. Başını eğdi. Göz ucuyla etrafına baktı usulca, utanarak, her şeyi kavramaya çalışarak. Bir gün hangi zaman aralığında, hangi kesitinde hayatın bilmeden, bir benzerini yaşamayacağını düşündü. Hiç bir ayrıntısını kaçırmadan uzun uzadıya izledi...

Paltosunun önünü usulca çekti. Hızla azalan kalabalığın ardında kocaman kaldırımın ortasında yalnız ve üşüdüğünü fark etti. Yağmurun kin güdercesine toprağa yağmasına dayanamayıp, beş altı adım attı. Arkasında göz alıcı ışıklarla süslenmiş bir kafenin kaldırıma uzanmış tentesinin altında bekleyen kalabalığın içine yerleştirdi kendini. Bir puzzle'ın son parçası gibi. Onlardan bir farkının olmadığını hissetti. Üşümesi hafifledi. Gözleri yine geniş kaldırımda hızla sığınmak için bir boşluk arayan insanlara yöneldi. Adımların hızına yetişemediği bir akış.

Saatine bakarken çok geç olmadığını fark ettiği bir yanılgı gökyüzünü iyice sarmıştı. Damlalar seyrekleşti, sığındığı tentenin altı gibi. Paltosunun önünü ne zaman açtığının farkında olmasını sağlayan üşümesi, olanca gürültüsüyle günlük yaşamını sürdüren şehrin geniş kaldırımına düşürmüştü yine kendisini.

geceye, kadına ve yağmura
yeniden gel bekliyorum
   

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...