Selam.
Odamda tek başıma, intihar eşliğinde, düşünüyorum. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissettiğimi hatırlamıyorum. Evet. Elbette, kendimi çok kötü hissettiğim zamanlar oldu, ama ilk kez bedenim düşüncelerimi tartamayacak kadar ağır, sürüklüyor beynimi intihar eşiğine.
Yalnızlık beni resmi günler dâhil hiçbir zaman bu
kadar rahatsız etmemişti. Yalnız kalmaya doyamam. Ibsen’den bir alıntı
yapacağım: “En güçlü insanlar genellikle yalnızdır.” İnsanları
bilirim, bu halimle alay edecekleri kesin. Gülüyorum onların bu denli
düşüncelerine. Aptallık sadece.
Yalnızlığımdan bu gece şikâyet etsem de, bunun
değişeceğinin, anlık bir hâl olduğunun farkındayım. İnsan kendini tanır, ve
böyle hissediyorsam gerçekten, bunun gerçek bir sebebi vardır.
Genellemelerden oluşmuş bir hâl değil. Sadece ana
ait ve gerçek bir güzelliğin içinde, beynimin ihtişamlı intiharı eşliğinde,
kaşlarım çatık, dudaklarım çatlamış, ağzımda sigara kokusu, uzun süre açlığımın
verdiği halsizlik ve uykulu gözlerim, mürekkebi parmaklarımdan akan kalitesiz bir
tükenmez kalemle not aldığım bu satırların içinde sessiz bir iz saklı. Sadece
yalnızlığımın nedeni olan şeyin anlam verebileceği bir iz… Karşılıklı mı?
Karşılık diye bir şey yoktur. Zamanlı kabullenme
vardır, ama zamanın gerisine ve ilerisine vardığımızda dışa dönük bir karşılık
yoktur.