20 Şubat 2018 Salı

"İnsana değmeden yaşanmıyor, insanoğlu insansız bir hayat bulamadı." 
İyi akşamlar sayın dinleyenler, İnsandan Öte burası!

Bir sabah hep birlikte insanca yaşamayı öğreneceğiz. Şairin dediği gibi, o gün ölmek yasak! Bazı vakitlerde insan yalnız bir dünya düşlüyor. Kötü insanların, kalbi kıranların, umudu çiğneyenlerin, dost görünenlerin, vesairelerin olmadığı, tek başına...

Çok yorgunum. Düşüncelerim bedensel yorgunluğumun tek sebebi. Bazen umut ikliminde ikilemde kalıyorum. Sevmek ya da sevilmek... Hayal ile gerçek arasında sıkıştım. Kimsesizim. Anlatacak onca şeyim olmasına rağmen, dile getirecek cesaretten öte gerçekten beni anlayabilecek biri olduğunu düşünmüyorum. Bol miktarda kahve tükettiğim gecelerde, okumak sıkıcı, yazmak sıkıcı, çalışmak sıkıcı, izlemek sıkıcı, beklemek sıkıcı. SIKICI olmayan şey ne diyorum kendi kendime. Bu durumu düzeltebileceğim bir sebep bulamıyorum yeryüzünde, çevremde, kendimde... 

Konu aynı, konular hep aynı
Yazık, çözülmüyor da
Bak biz bir zamanlar üzülmüştük, buralarda
Kalbimizi kanatan bir şehir artık bizim değil
Bu sesler trafiğin, nefesim kadar ağır
Ben taşıyorum kulaklarımda, o susuyor
Siyah sarılı torbada keskin ucuz şaraba
Bitmeyen durağan bir yolun ortasında hava kapkara
Geride ne acı bir kalp bırakmışız
Kırıp kırıp tadına bakınca, anlamışız

İyi akşamlar sayın dinleyenler, eğer böyle bir şey gerçekten mümkünse...

Dünyanın en felaket sözcüklerini sıralasak, "hiç" başı çeker. Manası bulunmayınca ne fenadır hiçlik. Yapılacak hiçbir şey, sevilecek hiç kimse, gidilecek hiçbir yer, vesaire. 

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...