29 Eylül 2013 Pazar

     İnanamıyorum. Senden bunu beklemezdim cidden. Hayatı bu kadar önemsediğini sanmıyordum epeydir. Komik geliyordu yaptıkların. Çocuk gibiydi aklın. Şımarık bir çocuk. Şanslı, şımarık bir çocuk. Gerçekten düşündüğüm gibi yaşamaya başladıysan ne mutlu sana. Elindekinin kıymetini biliyorsun demek ki artık. En son sorduğumda ki vurdum duymaz tavrına üzülmüştüm, beni ne kadar da etkilemese bile. Bravo! Çok yakıştı bu kelime yaptıklarına karşılık bence. Üstü kapalı konuşmamda neden bahsettiğimi anlayacak kadar zekisin biliyorum. Yazdıklarımı okuduğunu tahmin bile edebiliyorum. Çünkü ne zaman vazgeçeceğimi bekliyorsun ve bunu en iyi görmenin yolu burada yazdıklarım olsa gerek. Ben zaten vazgeçtim. Ama senden değil bizden. Çünkü insan bir kere değer verir. Bu değeri kimse bozmamışken, düşüncelerde vazgeçtik. Belki düzelebilir. Bu arada. Zamanında sana demiştim yazmak için yazıyorum diye. Bana bir şeyler yazdırmak için varsın şimdide. Sayende epey bir yol katettim yazım konusunda. Teşekkür ederim. Nelere küstüm, nelere sevindim. Hepsini bir bir yazdım. En abartılı halinden tut en yalan haline kadar. Ama çocuk seninde büyüdüğünü gördüm ya. Artık gülebilirim yazılarımda. Bravo! Çocuk. Bravo!

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...