Kaldırım ve Ankara’nın sonbahar yaprakları
Ben bir şehirde terk edilmiş, yıkık dökük virane
Saçlarını örgü yapmış dolaşırken
Veda etmek için önce bir araya gelmeli
Sen gittin ve ben pencereleri açtım
Karanlık, sokak lambalarının aydınlatamadığı
Odamın içinde günlüklerime yazamadığım adın
Hüzün en çok gülümseyenlere yakışır anladım
İçimdeki fırtınalı kışlara rağmen
Bu acımasız hayat ve öğrencilik yıllarım
Sıradaki benim, hüzün içinde duran
Gece yarısı tatlı bir soğukluk içimde
Her yazdığım şiir biraz senin olsun diye
Hangi kelimeyi seçsem bir o kadar
uzak, Duruyorsun benden bu gece
uzak, Duruyorsun benden bu gece
Hesapsız her sorgusunda hayatın
Süresi yirmidört saate çıkan ağlamanın
Yalnızlığına kadeh kaldırmış bekliyorum