8 Aralık 2015 Salı

Bir Mutluluk Tasviri

Usulca kahvemi yudumluyordum. Telefonuma gelen mesaj sesiyle yerimden doğruldum ve yazdıklarımı okuyan tanımadığım bir ten, bir yüz, bir ses, bir isim; bir numara ve yazdıkları sadece gözlerimin önünde. Anlamak istiyordu düşüncelerimin ağırlığının içinde kaybolmuş ruhumun değişik geçen zamanlarını. Dahası da var, kendini olduğu kadar benim yerimde hissediyordu… Bilmediği çok şey olmasına rağmen, yazdıklarımın yaşadıklarımla orantılı olduğunu ve yaşadıklarımın yaşadıklarıyla orantılı olduğunu düşündüğü bileşik oran orantı problemi kurmuştu bile kendince. Cevapları bulabilseydi problemin hatasını görebilecekti ama o kadar kendini inandırmıştı(bir süre mesajlaşmamızdan sonra farkına varmıştım) ki... Unuttuğu şey kimse kimsenin hayatını, acısını yaşayamaz ve kesinlikle benzer diyebileceği bir yan olamaz.

En çokta kaybettiği bir sevgiyi görüyordu yazdıklarımda, eminim. Başka bu denli bir ortaklık, kayda geçtiğim yazılarımdan çıkartabileceği bir sonuç değildi. Ne diyordum. İşte, bilmediği kısım burada gizliydi aşk aynı vücut iklimine sahip kişilerin aynı mevsimi yaşamasıydı ve benim mevsimim kalabalık bir dünyada yalnız kaldığımda başladığımdı. Bu yüzden bütün kitaplarda filmlerde dergilerde konu aşk ve anlatan olduğu sürece hep ayrı kaleme alınmıştır düşünceler, yaşanmışlıklar ve tanımı aşkın cümlelerde. Bu yüzden bir ortaklık değil, bir kaybediş serüvenine ait olan ortaklıktı bizimki hepsi bu.

Bunun dışında ruhlarımız hep aç ve evrensel olarak mutsuzuz. Bu hiç mutlu olmadığımız anlamına gelen bir kesinlik yargısı değil. Sadece mutluluk diye adlandırdığımız sözcüğün anlık yaşanılan bir his olduğunun farkında olan biriyim ve pollyannacılığa düşman biri olarak da eklerim. Gezegendeki insan nüfusu her geçen gün artarken ve bu artan nüfusu belli ülkelere ait markalaşmalar (giyim, teknoloji, yiyecek ve içecek vs.) kontrol ederken. Örneğin, dünyanın en büyük firmalarından, Google şirketinin insansız hava aracı ve savaş teknolojilerinin yapımını yüklenmesi, bu sadece bir örnek olarak görünse de bunun gibi ülkemizde ve diğer dünya ülkelerinde ismi karşımıza çıkan bu küresel firmaların bize getirdikleri. Korkunç. Günümüz teknolojileri anlık mutluluklar oluşturabilir ve onun dışında istedikleri kesinlikle dünyayı yok etmek. Sonuç, mutsuzluk. Neden, güç. Küresel bir mutsuzluğun içinde, mutluluk kelimesi hep saçma gelmiştir.

Bir tarafta bu kadar barbarken, bir yanda anlık mutluluğa dâhil olsak ne olur olmasak. Bize mutluluk gerekliyse önce kurtuluş gerek.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...