29 Nisan 2013 Pazartesi

Adının Türkçe'de ki yankısı özeldi.
Yitik bir gözle bakarken dünyaya,
Senin gözünden bakmak güzeldi.
Ağacın yeşil olduğunu göremesekte...
Bulutun beyazını, gökyüzünün mavisini.
Sana bembeyaz bir kışta başlamak,
Üşürken yanında olmaya değerdi.

23 Nisan 2013 Salı

Karanlık dünya harfleri yazan tek kelime bizim dilimizin karşılığıyla 'ışık'. Ne olduğunu bilmedikleri bir dünya da ki aydınlığı arıyorlar. Dört harf bir kelime ile...

14 Nisan 2013 Pazar

Güzellik


Bakmasan da görebiliyorum
Yüzünde ki gülümsemeyi
Duyuyorum sesinin içtenliğini
Anlatamasamda kelimelerde
Her şey sende gizli
Hissetmemek ne mümkün
Güneşi, bulutu ve toprağı kıskandıran
Güzelliğini.

Umut

Hep yeniden düşlüyorsun
Yeniden başa dönüyor
Geçmişine sövüyorsun
Geçmişine sövme
Geleceğini oluşturan
Bugün yaşadıkların
Sen çocuk
Masmavi gözlerini
Dikmişsin gökyüzüne
Güneşi arıyorsun
Hava kapalı
Farkında değil misin
Güneş çok uzakta
İndir başını bak
Gri kaldırımlara
Yürü yürü ağlama
Kızarmasın göz bebeklerin
İsmini unut düşünme
Yürü kentin içinde
Yalnızlığınla
Affet sana yapılanları
Umut ne yaptı sana
Sen sadece unut
Bugünü iyi yaşa
Yarını düşünme
Geçmişine bir çizik at
Ve dön yüzünü
Geleceğin için savaş
Sarı saçlarını kes
Unut
Bitti
Son
Vazgeç
Güneş doğacak elbet.

12 Nisan 2013 Cuma

Ne deniz, ne gökyüzü ne mavi
Siyahlara bürünmüş her şey
Kör oldum sandım
Yanılmışım, gölgeymiş gördüğüm her şey
Bana adaletten söz etmeyin, adalet yok bu dünyada. Ne kadar verirsen kendinden o kadar gider senden parça parça...
Hayata her gün yeniden başlamış gibi heceleyerek okuyor insan.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Sen Hep Böyle Kal

Giderken bıraktığın sözlerdi,
Beni üzen bugün derinden.
İnanmıştım oysa dudaklarından dökülen sözcüklere...
Giderken demiştin sen;
'Gerçekten sevmesem ben, başlamazdım sana giderken'
Öyle değilmiş, anlıyorum yeni yeni...
Oysa daha önce hiç inanmamıştım,
Bu ilkti! İlk defa bu kadar saftım,
Bir kadının dudaklarından dökülen kelimelere.
Bir daha nasıl inanabilirim, söyler misin?
Umutlarım, sevgim, kurduğum hayallerim,
Ben hiç böyle sevmedim.
Sen hep böyle kal.
Ben giderken bıraktığın yalana inanayım.
Sen kirletme kelimeleri.
Sen hep böyle kal.
Düşünme beni, iyi bak kendine.
Karanlık sararsa bir gün bedenini, korkma!
Uzan, uzat ellerini...
Gökyüzünde yıldızlar çizdim sana.
Ellerimle, dokun aydınlatsınlar yüzünü.
Değişmedim, hala benim...
Bul gecenin içinde beni, yanındayım.
Bir masalın içinde,
Sahipsiz seni beklemekteyim.
Sen hep böyle kal.
Beni inandırdığın gibi kendine.




İnsan kimi gerçekten sevse
İlk o gider hayatından
Kime gerçekten değer verse
İlk o acıtır bedenini
Öyle çok sessiz kalırsın ki sonra
Artık duyan olmaz seni
Kendinden uzaklaşmak için gider insan
Uzaklara çok uzaklara
Unutmak için, unutulmak için...

Keşkeler Olmasaydı, Keşkem Olamazdın !

Her seçtiğim kitap seni anlatıyor. Başkalarının yazdıklarında ne çok sen vardın. Sadece ben yazdıklarım değil onlarda senden esinlenmişler yazarken kelimeleri. Seni tanımak için yaşamak gerekmezmiş. Bir kez daha anladım. Yaşamayı sen istediğin için yaşayabilirmiş insan. Keşke diyorum keşke hiç başlamasaydı. Arkadaş olsaydık hep. Hep aklında olurdum böylece ve gözlerin gözlerimin içine bakmaya devam ederdi. Kendi kendime konuşmalarıma şahit oluyorum ara sıra. Diyorum görmeseydik bakışlarımızı. Sussaydık ilk zamanlarda olduğu gibi. Adım atmak yerine adımlarımızı yavaşlatsaydık, bu acıyı çekmeden önce. Yine de yaşanmış bir hikayenin üzerine notlar düşüyorum. Çok şey öğrettin bana, çok şey anlattın ve birlikte çok güzel kararlar almıştık. Bu kadar kısa bir süre içinde binlerce insanın yapamayacaklarını yaptık. En azından inandık birbirimize ya da ben inandım sana kendimce. Geldiğinde en çok gitmenden korkuyordum. Bana onu da öğrettin, giderken. Şimdi senin bana hiç yükleyemediğin 'seni seviyorum' sözünün bütün anlamlarını toplayıp, bir dilencinin avuçlarına bırakıyorum bu gece. Artık ne aklına gelirim, ne başına, ne de yanına. Hatırlamazsın, özlemezsin, yokluğum yüreğinde yer tutmaz. Sarılmak istemezsin bana, ben'sizlik seni üşütmez çünkü. Nerede bıraktıysan bizi orada dururuz. Vedalarda giden kalır sevgilim, kalan gider kendinden.

8 Nisan 2013 Pazartesi

Unutamazsın

Başladığın yerdesin yine. Kendi halindesin fakat göremiyorsun. Sen en umutsuz olduğun yerdesin şu an. Başını bir yerlere dayamış bir şeyler dinliyorsun. Ne dinlediğin umurunda bile değilken, kendinden başka her şeyi dinliyorsun. Herkesi de dinledin zaman zaman. Tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin, tekrar ettin.Tekrar tekrar. Geçer dedin, biliyorum dedin, yine de geçmedi. Yemedin, yediğin zamanlarda oldu elbette, sigara içtin. Çok... Çok sigara içtin aslında. Yalnız kalmayı severdin... İşte! Yalnız kaldın. Kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun, çok gezdin ve çok kapattığın zamanlar oldu odana kendini. Çok uyudun düşünmemek için, hiç uyumadın düşünmek için. Oyalandın, umutlandın, birazcık beklenti içindeydin. Az okudun, sonra çok okudun, çok yazdın, çok fazla yazdın hem de. Hem ona, hem kendine, hem insanlara hem yaşadığın dünyaya yazdın, yazdın, yazdın. Saatlerce, sayfalar bitene kadar değil, kalemin bitene kadar değil, parmakların yorulana kadar değil, içinde ne varsa anlatana kadar yazdın. Bazen çok saçmaydı yazdıkların, yinede yazdın. İnsanlara anlattın, insanları dinlettin, onlara kızdın, ağladın, dövündün, bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın. Ta ki en yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin. Şüphesiz seçmekte zorlanmadın. Tekrar umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. “Beni yalnız bırakır mısınız?” diye yalvardın, nefile duyan olmadı. Anlamazdı kimse zaten senide. Sadece kendi içinde geçerdi bu. Geçtiğini sandığın zamanlar oldu, geçmedi. Ağlamadığını sandığın zamanlarda gözlerin doldu. Özlemediğini sandığın zamanda içinde acıyan bir şeyler vardı. Anlamlandıramadın. Unuttum diyemedin, unutamazdın. Unuttum dedin, yalanladın. Unuttum deyince hatırladın. İnsan unuttuğu şeyin ne olduğu bilmeden nasıl unutur zaten diye düşündün. Haklıydın. Hatırladıkça kanattın kendini. Anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, hep eksik kaldın. Anıları sevdin, anıları kokladın, onlara baktın, onları öptün. Sonra, kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflara yöneldin. Baktın. Baktın. Çok dinledin, dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın. Kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden, konuşmak istemedin. Öğrendin, daha çok şey öğrendin, gördün, kaçırdın, kaçındın. Yine başladığın noktaya vardın.

7 Nisan 2013 Pazar

Hiç aklına gelmişmiydim.
Öyle ya gelmişimdir. 
Tıpkı aklıma geldiğin gibi.

6 Nisan 2013 Cumartesi

Ankara'da Sen


Gözlerini unutamıyorum
Gençliğim Ankara'nın sokaklarında tükenirken
Elimden tutan sen yoksun
Günahsız beden olmaz sevgilim
Gel işte!!! Gel kurtar beni günahlarımdan
Yardım istedim senden
Günahlarınla gel
Günahlarımla yeniden sev beni
Bu dargınlık ne diye
Bu vurdumduymaz tavırlar gençliğinin
Kaçıncı gidişi sevgilerimin
Ve senden sonra gelen kadın
Vazgeçtiğim
Ben seni sevdim giderken
Ben sadece seni sevdim
Bazen yürüyorum Karanfil'de
Oradan Tunalı Hilmi'ye ve aklımda sen
Hatırlıyorum sevgilim
Ankara'nın senli güzelliğini
Sen varsın biliyorum bir yerde
Bende varım beni bıraktığın o yerde
Gelişini bekliyorum gelişini
Bakışlarım Ankara'nın soğuk caddelerinde
Kimbilir kaç kez gezdik
Ellele o caddelerde...

Unutmak Bir İnsanı

Unutmak bir insanı 
Unutmak, öyle mevsimsiz
Kolay değildir unutmak 
İnsan sevdiğini unutamaz bir kere
Ne kadar uzakta olsa da
Her şeyin bittiği kağıtlar elinde
Okur yalnız kaldığı gecelerde
Her seferinde biraz daha uzaklaşırsa yokluğu
Unutmak değildir düşüncesinde ki
Unutmak bir insanı 
Öyle kolay değil
Ellerine bir bak şimdi 
Nasıl görünüyor
Henüz hoşçakal bile diyememişken
Yüzüne bile bakmadan 
Bir insanı unutmak 
Kolay değildir
Mevsimler değişir elbet
Zaman akar gider kuşkusuz
Ağlamadan evet! geçer günler
Biraz dur ve düşün
Ya yarın sevgilim
Dönüp baktığında resimlere
İçin acıyorsa eğer
Ben ne yaptım
Neden böyle oluyor diyorsan her seferinde
Sadece aşk değil sen kaybediyorsan eğer
Bu gece bu gece susma
Aynanın karşısına geç
Gözlerine bir bak
Sonra geçen zamana
Sonra gözlerimi düşle
Hesap sor kendine
Şimdi ne oldu ne olacak diye
Düşüneceksin biliyorum sende
Sevgilim gün bitiyor
Güneş epey geride
Sen mutlu ol 
Mutlu ol
Unutmam seni kolayca
Bil öyle

5 Nisan 2013 Cuma

Biz


Biz bir gün
Bizi birlikte sevebilecek miyiz ?
Uzaktan gülüp geçen halini
Yanımda görebilecekmiyim ?
Kendim yaşadığım aşkı
Seninle de paylaşabilecekmiyim ?
Bilmeden, düşünüyorum
Seni sensiz
Belki unutamadığın bir aşk var
Koynunda kalan
Belki de korkuların düğümleri
Boynunu saran
Öyle ya nerden bilebilirim
Sadece uzaktan sevebilirim
Benim gibi kaç kişi uzaktan yaşıyor sevgisini
Bilmek isterdim
Ya da senin gibi
Kaç kişiyi sevebilir bu yürek
Kendime bugün bir söz verdim
Seni hergün ayrı bir heyecanla
Ayrı bir mutlulukla
Daha fazla seveceğim diye
Öyle ya
Verdiğim sözü yanımda olmadan
Nasıl hissedeceksin
Uzak
Fakat sende bir gün aynı sözü verebilirsin
Kendine
O zaman birbirimizden habersiz
Biliriz bu sözün
Gücünü, içinde ki güzelliği
Tek fark
Birlikte olamasakta
Başka aşklar da
Aynı duygu
Kalbimizin baş ucunda.

Çaresizim


Okul sıralarında ki çocuk
Büyüyorum, yolumun sonu belli
Ölüm korkacak bir gerçek değil
Yaşamak, seyretmek istiyorum
Rüzgarı, denizi, aşkı ve seni
Yaşım yirmi dört, küçüğüm
Büyük kadınlar sevdim
Onlar sevdiğimi bilmezdi
Yaşadım, öğrendim
Ne zaman birini sevecek olsam
Kaybettim
Daha başlamadan bitti
Şarap dolu kadehim
Sevmekten hiç usanmadı bedenim
Yeniden bir daha, daha fazla sevdim
Bakıyorum şimdi dönüp arkama
Geride kalmış sevgi gerçeğim
Ben yalnız, ne kadar devam ederim
Ya ölümdür çaresizliğim,
Ya da yeni bir sevidir
İstediğim.
Gelmek mi dedin?
Ben sana gelirim sen yorulma!

3 Nisan 2013 Çarşamba


Bedeli ne ise ödenir bütün acıların
Kuşku duyma yeter ki yaşadıklarından

2 Nisan 2013 Salı

Elveda Derken

Beni hiç ağlarken görmeyeceksin dedi kadın;
Yüzümden düşen gözyaşlarını hissederken.
Uzağız, birbirimize çok uzak.
Zaman artık bize farklı akıyor, sahipsisiz.
Daha fazla tutunmaya gerek yok,
Daha fazla üzülmeye gerek yok.
Kalbimin ne hissettiği asla bilmeyeceksin. 
Farklı olduğu düşünmüş aslında,
Daha önce tanıdıklarımdan...
İlk kez yaşadığım duyguların,
İçinde bıraktım seni, yalnızlığa.
Değişemeyeceğim, değişmeyeceğim kararlıyım.
Elveda demekten öte...
Kırılmış bir kalple, dedim ya ağlamadan,
Hayatım boyunca...
Onca denediğim şeyden sonra...
Seni uzaktan seveceğim, deneyeceğim.
Hoşçakal, unutma.
Kırdığımız oyuncaklardı bizi büyüten,
Ayçöreği ve denizyıldızı ne kadar ilginç bir bilsen,
Bir çift ayakkabı çamur tutmuş tapukları,
Ay hırsızı olmak isterdim,
Olsaydı zürafa kadar boyum.

Her Başlangıç Sana

Her eve dönüş yolunda sana geliyorum,
Oysa hiç böyle olmamıştı önceleri.
Gömleğim ütüsüz, saçlarım dağınık, ağzım biraz bozuk,
Anılar tazeliyorum.
Sokaklar aynı, bir şey eksik...
Yokluğuna onlarda sahip çıkamıyor.
Yerini dolduracak cesareti yok hiç bir şeyin...
Güneş biraz daha geç batıyor,
Değişen sadece bu senden sonra.
Ne zaman bir bara girsem, yalnız...
İki bira söyler oldum,
Senin sevdiğinden.
Uzun geceye dalıyorum, biram bitine kadar.
Saatler gece yarısına yaklaşmadan kalkıyorum masadan.
Sokakta peşime takılan çocuklar yok...
'Abi güzel ablama bir çiçek alır mısın?' diye,
Onlarda yalnızlığımın farkında artık.
Alışmalıyım aslında bu duruma
Öyle ya giderken demiştin sen;
Benden önce yaşadığın gibi devam et yaşamaya.
Bende öyle yapıyorum ama,
Tek fark, yokluğun yanımda.



Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...