31 Mayıs 2014 Cumartesi

Günaydın

Sanki o an bütün şairler seni sevmiş,
Bütün şiirler seni anlatmaktaydı.
Saçlarının denize inat dalga dalga duruşu,
Karşımda, yabancı bakışın.
Bakışlarım, bakışlarını hissedince,
Beynimde hiçbir şeyin izini bırakmayışı...
Uzun, soluksuz, içimi heyecanlandıran bir an.
Umrunda olabileceğimi düşünmek benim hatamdı.
Sonra, hissettiklerimi anlatmaya çalışmak.
Ne yani sevemez miyim seni?
İnsanlar hiç görmediği Tanrı’yı sevebiliyorlarken.
Uzaktan kurulmuş cümlelerim acemi.
Yine de,
Bir sabah seni görebileceğim güne kadar,

Günaydın demeye devam edeceğim...

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Düşünüyorum

Oturdum düşündüm öyle,
İnsan mutluluğu nereden anlıyor.
Gülünce mi?
Yalnızım çocuk, bunalıyorum.
Önemi yok, o beni sevmedi.
Netice en iyi bildiğim, onun kokusuydu.
Biliyorsun değil mi? 
Ne kadar umutsuz arayıştır o.
Şu an başkasının koynunda diye
Paranoyalar yaşamak ne zordur değil mi?
Ona söyleyemiyorum, sana söyleyeyim özlüyorum.
En çok da sahilde bankta oturup,
Kağıt helva yemeği özlüyorum,
Gözleri denize bakarken...
Geçmişi unut, koy bir kenara,
Yeni bir sayfa aç diyorum arada.
Kader deyip geçemiyorum,
Ben kendim ettim.
En azından yinede düşünüyorum,

Bu da mutluluk verici.

Beklemek

Sen.
Her
Köşe
Başı.
Seni.
Çin lokantasında bekliyorum.

25 Mayıs 2014 Pazar

Gülüşünden Öperim Seni

Belki tavırların beni en ağır küfürlerden daha çok üzer.
Yinede;
Artık ağlamıyorum,
İçimi görsen bi tuhaf olursun.
Yitirmek bombok bir şey...
Bir parçası dünde kalıyor insanın.
İçinde bulunduğum zaman, benimkisi değil.
Benim zamanım parçalanmış zaten.
İncitmeden seven insanlardandım ben.
Bir zamanlar...
Sen dünden kalan, yenik düştüğüm bir savaş.
Unutmamak için bir an bile uyumadığım.
Yanımda olduğunda çayı sıcak hiç içemediğim.
Seni nasıl sevdiğimi söylememe gerek yok.
Soran olursa anlatırım.
Beni, sana soran olursa;
Kışı ve şiiri severdi dersin...
Sonra kaç kış sevgisiz gelip geçti, bilemezsin.
Çok anlatmaya da gerek yok, bu kadarı kafi!
Olur da bir gün bensiz gülersen,
Gülüşünden öperim seni.

20 Mayıs 2014 Salı

Sen Yalnızda Güzelsin

Sana çok uzun bir hikaye anlayacağım şimdi;
Aklımdan geçenler işte,
Kalbime sığmayan, 
Göğsüme baskı kuran her kelime...
Nefes alırken acıdı mı canın hiç?
Unutmuyorum seni... 
Neden unutayım ki!
Aklımdaki o küçük ses, 
Kalbimde bağırmaktan yorulmadı.
İmkansızlığın bile güzeldi senin.
Olmayacaktı biliyordum ama oldurmanı istiyordum.
Bazen çok komik, 
Bazense hiç komik olmadığı halde,
Sırf sen yaptın diye komik.
Ve aklıma gelmeyen, 
Sana ait daha birçok özellik.
Kelimelerden korkup ‘boşver’ lere sığınıyorum aslında
Bırak gitsin...
Kağıttan uçaklar yap kendine.
Bir kahve koyarsın,
Güneşin batmasına yakın.
Yarım bıraktığın bir kitap ilişir gözüne.
Bir dize dolandırırsın diline.
Belki bir kedi beslersin.
Bırak, giden şiir olsun.
Sen yalnız da güzelsin...

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Sadece İnsan

Sadece insanlar görüyorum, ya insanlık?
Büyüyorum ve hayat ilk gördüğüm insanların
İlk gördüğüm gibi olmadığını gösteriyor
Birtakım hikayeler ve hafif müzik üzerine icraatlar kuruyorum
‘Ben sana mecburum’ diyor şairin biri
Oysa rafta açılmamış ne çok kitap duruyor, tozlu
Çok mutlu olduk diye mi oldu bu?
Bilmiyorum...
Birisi geçmiş karşıma;
‘Kendine çok dikkat diyor’
Önceleri yokluğunun farkında olmadan,
Dudaktan atılmış son sözcükler işte
Gazetede ölüm haberleri
Terk edilmiş sigara kutusu
Sadece insan görmek istiyorum
İnsan, sadece insan
Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen,

Korkan, bir insan

13 Mayıs 2014 Salı

Bi 'şey' diyecem.

Kaç insan benim görmediğim sabahı,
Seninle başladı.
Yüreğim buruk, üzmeyin beni.
Bana en acı kader...
Kiminlesin?
Bahtını, içimden hala silmedim.
Hayat bu mu?
Kalp acı, dünya hüzün dolu.
İşte sana konuşan biri,
Dilsiz ve dudaksız.
Durmadan konuşan,
Durmadan koşan biri,
Elsiz ve ayaksız.
Durmadan yazan,
Mürekkebi olmayan kalemiyle...
Yazıyorum, yaşamak için,
Anı yaşıyorum hepsi bu.
Ha bir de gerçeklere inanmıyorum,
Duyduğun kadardır hepsi.
İçinde, oysa neler var...
Hepiniz iyi insanlarsınız,
Masalda kötü adam benim.
Kader yolunda yerleşik bir yabancı.
Ihlamurları da severim,
Papatya mevsimi olsa da...
Hepimiz kilitlerimizi takmış,
Açacak kişiyi bekliyoruz.
Biliyorum, unutmadan...
Bir dahakine seversen,
Beni sev.

1 Mayıs 2014 Perşembe

Yeniden

En yoğun tutkuların kadınıyım ben,
Elbisemde çiçek deseni, mercan kolyem.
Bir kez daha sinema salonunda...
Çifte kumrular gibi fısıldaşırken,
Etrafımda ki erkek ve kadın.
Elimde ki mısır kutusunu düşürüp,
Öpmüştü dudaklarımdan, birden.
Yalnız bir kadın olma arzumu,
Yalnız bir adamın kollarına bıraktım.
O gece...
Serin sinema salonunda,
Fransız filminin en heyecanlı sahnesinde,
Dudaklarından dudaklarıma, 
Kuru bir tesellinin yerine,
Islak bir hal aldım.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...