Kadın saatine baktı...
Zaman bileğinin üzerinden hiç düşmeden yelkovanın akrebi kovalaması kadar, kararlıydı.
İlerlemekte.
İlerlemekte.
Bir de sigarası vardı. Hep vardı. Dolmuş kül tablaları ve soğuk sabahların kahveleri, akşam üstü içilen bira. Bazen yorgunluk üzerine. Tütün ve alkol yani ve uykusuz gece mesaileri.
Sormadım, soramadım.
Gerçeğin ne olduğunu bilmeden yaşamaya devam ettim. Bana dönük fısıltılarını izledim.
Hala onun peşindeyim.
Şehirdeki diğer kadınlar gibi olmadı hiç. Onun söylemediklerine hiç inanmıyordum.
Ben, anlamadan sustum,
O, genellikle konuşmadı.
Ve bitti...