12 Ağustos 2018 Pazar

İz

Kadın saatine baktı... 

Zaman bileğinin üzerinden hiç düşmeden yelkovanın akrebi kovalaması kadar, kararlıydı.

İlerlemekte.

Bir de sigarası vardı. Hep vardı. Dolmuş kül tablaları ve soğuk sabahların kahveleri, akşam üstü içilen bira. Bazen yorgunluk üzerine. Tütün ve alkol yani ve uykusuz gece mesaileri. 

Sormadım, soramadım. 

Gerçeğin ne olduğunu bilmeden yaşamaya devam ettim. Bana dönük fısıltılarını izledim. 

Hala onun peşindeyim. 

Şehirdeki diğer kadınlar gibi olmadı hiç. Onun söylemediklerine hiç inanmıyordum.

Ben, anlamadan sustum,

O, genellikle konuşmadı.

Ve bitti...

Bugün

Bir gün elbet gidilecekti

Mutlaka, bir şekilde ayrı yollara

Bunu yaşamak hiç iyi gelmedi,

Yokluğunu sen sanıp beklerken

Üstelik bunu bildiğini bile bilmeden

Zamanla yarışıyorduk, beceremeden

Aslında "zaman" sakindi, olmayan biz

Olan o gece, o tek gece, 

Başlamak; son öpücük

Belkide, 

Kaç kere tekrarladım yalnızlığımla

Gece, keş ve keşke...


Mi sei mancato, benvenuto!

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...