29 Mart 2015 Pazar
Dönüşüm
Uyanmak.
Zihnindeki düşleri gölgeler altında bırakıp, ara kesitlerini hatırlayarak. Sen
kendi üstünde biriken kumları silkeleyip atmayı bile beceremeyen adam,
haykırışlarını bedenine sarıp kendini infaz eden adam. Hem hayattan, hem
ölümden korktuğun şüphesiz doğru…
Yakarışların var
olan sonsuzluğa uzanana kadar. Hayat alay eder gibi devam edecek. Düşüncelerin
birbiri ardına istiflenmiş, balıkçı teknesinde satılmayı bekleyen alabalık yığını
gibi kokmaya başlayacak.
Bırak, karış
hayata. Aranız iyi değil ve her aydınlanmada daha da kötüye gidiyor gibi
geliyor sana. Anlıyorum ama takılma. Herkese olan bu, sadece sana özgü değil
bilmeni isterim. Onunda isteği bu; diz çökmen karşısında ve yorulduğunu,
kızdığını görmesi aslında. Zor bir seçim seni bekler artık. Ya kapılırsın
sistem denen dandik, asimetrik
olgunun seni üzmesi adına ölene kadar devam etmeye ya da rest çekersin tüm
korkularını yenip devam etmeye.
İlk engel kendi
kimliğin, hadi kır zincirleri, denizleri ateşe ver, dağları yerinden oynat ve
keskin bıçaklar sapla senin üzenlerin kalbine. Kaostan korkma. Yırt gökyüzünün
mavi, beyaz, siyah, sarı, kızıl kimliğini. Söylediklerim ütopik gelebilir ama,
cesaretinle beraber şu mecazlı ifadelerimi senin düşüncelerin doğrultusunda
güzel bağlamlarda kullanabilirsin.
Zaferlerini
artık yaratabilirsin ve sen kaybetmeye alışmış adam, yağmurun topraktan içeri
sızdığı, güneşin yüzünü gösterdiği, uykundan uyandığın yahut yatmak için yatağa
girdiğin an defnet eski düşüncelerini.
Uyanmak.
Biliyorum yapamayacaksın kolay kolay hiç birini. Sıcak yatağından kalkıp, soğuk
güne pencereni bile açamayacaksın. Üşümekten bile korkuyorsun çünkü. Buğulu
camların ardından bakmaya devam edeceksin sokağa, insanlara. Sonrasında,
gördüğün düşlerin aklına gelecek ve kahvaltını mutlu bile edemeden kederlenip
bir sigara daha tüttüreceksin. Gözbebeklerin büyüyebilir, korkma… Aç karnına kendine
yaptığın eziyet basit kalır, düşüncelerinin içinde farkında olmadan yarattığın
katilin, aciz halinden beslenerek kanlı elleriyle boğazına yaptığı baskıyı
düşününce.
Büyük değil
istediklerin, senin için muazzam zor görünebilir. Hak ettiğin şeyler aslında bunlar.
Bu yüzden boş boş volta atıp durma. Seni üzen, kötü kaderini yazan düşüncelerini ilk yol ayrımında
bırak. Arkana bakmadan uzaklaş oradan ve içindeki katilin edasını takın. Acılarının,
seni acıtanların katili ol. Her ölüm senin yüzünde gülüşler bıraksın. Çünkü onlar umutlarından sen farkında olmadan beslenmişti. Sıra sende. Dinle
beni. Yürümeye devam et. Bakma arkana. Yürü. Yürü. Yürü. Koş hatta. Koş hadi. Koş…
Yeni yüzler
göreceksin her köşe başında. Onlar senin umut bekçilerin, bellerinde orakları
arkanda takılı kalan umutsuzluk hisselerini öldürmek için
sallarken bir oraya bir buraya korkma, sana değemeyecek onlar. Sen devam et koşmaya. Patikalardan
geç, denizleri seyret ve tepeleri aş, umut daha bir
yüreğini beslediğinde, zirveye yaklaştığını hissedeceksin. Soluklan biraz. Gökyüzüne
bak. Renginin daha parlak olduğunu hissedeceksin. En uç ve ulaşılmaz sesinle en
zor notayı çıkart, bağır bağırabildiğin kadar, sök at mideni bulandıran kelimeleri.
Ufuklara bak
iyice. Hiç bu kadar berrak görülmemişti değil mi? Sana ait ufuklar. Seni
bekliyorlar artık. Kurak toprakların suyu beklediği kadar seni bekliyorlar. Hevesle. Kulak ver, dinle rüzgarın sesini ve ardında ki
serinliği vücudunda hisset. Bütün
duvarları, egoları ve umutlarını körelten tüm varlıkları hiç tereddüt etmeden
bırakıp geldin. Bu herkesin harcı değil.
Hiç bitmeyen ve
her geçen an bitmeyene bir yenisini daha ekleyerek büyüyen o umutlarınla, tekrar yeşermek için, yeni bir başlangıç için, arzuladığın o yere geldin işte.
Saplantıların
şaha kalksın, korkuların onlara eşlik etsin. Yarattığın cehenneminde karanlığa gömülsün o hiç bitmeyeceğini
sandığın kötü hislerin. Son bir kez unutmaman için geri dön bak seni üzen
hisselerin yanık kokusunu solu ve vazgeçmek üzere olduğun küle dönmüş o yıkık
dökük şehrini izle.
Gözlerini kapat.
Ve bırak kendini o uçsuz ufuğa doğru. Öldürdüğün
kötü umutlarından anka kuşu gibi yeniden doğdun artık. Kendine ait olan umutlarınla resmet o muazzam
gezegenini yarattın.
İşte! Bunu sen
yaptın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kafkaesque
Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...
-
Bugün kendimi öldürdüğüm gün, yeniden doğmak için bazen gereklidir bu. Bu ölüm beni cennete mi götürür, cehenneme mi bilemem. Ama daha önce...
-
Belki tavırların beni en ağır küfürlerden daha çok üzer. Yinede; Artık ağlamıyorum, İçimi görsen bi tuhaf olursun. Yitirmek bombok bir ş...