6 Aralık 2014 Cumartesi

Yalnızlık...

Ah! Bir bilseniz...
Kelimelere sığınmak, sözcükleri en tatlı hayalini kurmak. Aynı şeyler aslında, üzülsem de yapabildiğim en iyi şey aslında...
Değişmeyen ne varsa hepsi bana ait. Tüm sorumluluklarımdan kaçmak. Yetişememek hayata. Yirmi dört saatinin kısa gelmesi ve kaliteli müziklerden, iyi kitaplardan, güzel filmlerden ara ara sıkılmak...
Uzun uzadıya anlatmayı o kadar çok isterdim kendimi. Yapamıyorum...
Ellerimle kazdığım çukurda tutunacak bir ağaç kökü arıyorum dışarı çıkmak için. Farkında olmadan dümdüz bir ovanın ortasında açmışım meğer ne kadar derine indiğimin farkında olmadan hemde. Her seferinde daha güneş dibine vuruyor diye diye, güneşin tepemde olduğunu unutarak daha derine kazmışım, en derine. Aslında istediğim bütünüyle tüm benliğimi oraya bırakıp gömmekti üstünü. Oysa toprak rüzgarla savruldukça, benim üstüme geliyordu, gömülüyordum.
Bunda bile şansım yaver gitmiyordu, anlayacağınız. Benden ne bekleyebilirsiniz ki...
Yani, olmuyor istesem de...
Harap gecelerin ve imkansız sevmelerin adamı olmuşum. Hayali kahramanımı yaşatıyorum içimde. Ne söylemek istersem onunla paylaşıyorum, yürürken kulağımda kaliteli müziğin etkisinde. Deli sanıp bakanlar oluyor sesimin farkında olmadan yükselip, alabildiğince kendimle konuşmaya devam ettikçe...
Otobüs duraklarında Kafka okuyorum, soğuğa aldırmadan. Parklarda çay içiyorum, simit, peynir sabahları yanında eşlik ediyor. Kalabalığın en yoğun zamanında kahvemi alıp çıkıyorum, kaldırıma, mağazaların vitrinlerinin aydınlattığı kısımdan uzak, karanlığa kapılıp gidiyorum. İçim siyah kana bulana kadar, yürüyorum. Gülümsediğimi hissettiğimde geri dönüyorum aynı yoldan.
Koruna bileceğim ne varsa kaçıyorum. Hırpalıyor böylesi belki ama alıştım. Giyinik insanların arasında çırılçıplak dolanan biri gibi hissediyorum kendimi. İster iyilik, ister kötülük olsun yaşamıma yardımcı olan ne varsa kaçıyorum... Adını 'varoluşçuluk' diye nitelendirdiğim benliğimin içine. Akıllı kişilerde başkalarını üzmekten çekinirler. Demek ki onlar bile yapabiliyorsa, benimde yapmak çok normal. Aklımı kaybedeli çok oldu...
Önce kendimi üzüyorum, sonra çevremi...
Sevmek, beni yalnız kılıyor.
İzin verirseniz, yalnız bırakın beni.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...