6 Ekim 2019 Pazar

Düşün;
    Sevgi eylemdir...

Endişe Yumağı


“Yorgun ve endişeyle uyuyorum, 
                     yine aynı duygularla uyanıyorum sanki hiç dinlenmemiş gibi'' dedi...

Aslında tanıyıp tanımadığım onlarca insanın dilindeydi bu cümleler. 

Hayat; yani hepimizin içinde nefes aldığı bu gezegen, insanlar, çevre, hastalıklar, gelecek kaygısı daha belki sayamadığım binlerce duygu sürekli perçinliyordu bu düşünceleri ve altını iyice dolduran kaba biz zemin elde etmemize neden oluyordu. Daha birincisini çözemeden ikinci, üçüncü belki on üçüncü sorun ve endişe yumağı...

Hümanist olması doğru ile yanlışı birbirinden ayıramayacak kadar erdem sahibi hissettiyordu...

Yaşamamıştı, tecrübesizdi ve ne olduğunu gerçekten bilmiyordu. Bir zamanlar! 

Büyüdükçe, asıl olanın öyle olmadığını gördükçe her insanın, bu eşit dağılması gerektiğini düşündüğü sevgiyi, emeği hak etmediğini öğrenecekti.

Dün metro çıkışında ikinci kez asansörün inip çıkmasını bekledikten sonra topuklu ayakkabısının ayaklarını sıktığını yüzündeki acıdan fark ettiğim, ayrıca bedeninde ki yorgunluğu üçüncü kez asansörün yeniden gelmesiyle, kimseye aldırış etmeden sol ayağını herkesten önce içeri atmasıydı endişe yumağı.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...