27 Ekim 2017 Cuma

Sihrim Sen

Akşam erken iner oldu artık söyleyin güneş toplasın
Sabahına yanındayım, korkularımı anlatacağım ilk gün
Dizimin kanadığı, aşık olduğum, aşık olmadığını anladığım ilk günü
Acıların ruhumu kuşattığı, ruhumun kör olduğu
Körlüğüne binlerce cenaze koyduğu
Sevmeyi bilmeyenlerin meyhanesinde çırak olduğu...

Kadehlerinin yeri boş, sonra içeriz karıştırmadan, oturup
İki duble rakı ya da şarap, sen anlatırsın, sen anlatırsın ya
Öyle özledim ki bir şeyler anlatmanı, o illüzyon, büyü, etkileyici
Sonra Can Yücel’den bir iki dize:
                           “Seke seke biz geldik s.ke s.ke gideceğiz”
Ardından bir şarkı, unutulmaz eder geceyi öyledi bir filmde

Sonra nasıl sevdiğime anlatırım, acımı bilersin, acımı dinlersin
Seni nasıl sevdiğimi izlersin
Her halimle şiir olduğumu, sihrim sen, yokluğuna zifirim ben
Bilmezsin bir bulut rüzgar savurur, içinde kokun
O rüzgara esirim ben, bilmediklerin çukurunda ise
Bir yokluğunu anlamış mühürüm ben, büyürüm ben, bir yanım geceden

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...