Akşam
erken iner oldu artık söyleyin güneş toplasın
Sabahına
yanındayım, korkularımı anlatacağım ilk gün
Dizimin
kanadığı, aşık olduğum, aşık olmadığını anladığım ilk günü
Acıların ruhumu kuşattığı, ruhumun kör olduğu
Körlüğüne
binlerce cenaze koyduğu
Sevmeyi
bilmeyenlerin meyhanesinde çırak olduğu...
Kadehlerinin yeri boş, sonra içeriz karıştırmadan, oturup
İki duble
rakı ya da şarap, sen anlatırsın, sen anlatırsın ya
Öyle
özledim ki bir şeyler anlatmanı, o illüzyon, büyü, etkileyici
Sonra Can
Yücel’den bir iki dize:
“Seke
seke biz geldik s.ke s.ke gideceğiz”
Ardından
bir şarkı, unutulmaz eder geceyi öyledi bir filmde
Sonra
nasıl sevdiğime anlatırım, acımı bilersin, acımı dinlersin
Seni nasıl sevdiğimi izlersin
Her
halimle şiir olduğumu, sihrim sen, yokluğuna zifirim ben
Bilmezsin
bir bulut rüzgar savurur, içinde kokun
O rüzgara
esirim ben, bilmediklerin çukurunda ise
Bir
yokluğunu anlamış mühürüm ben, büyürüm ben, bir yanım geceden