12 Haziran 2014 Perşembe

Delilik Öyküleri -Kaçış-

     O an sanki sokak tamamen boşalmış gibiydi. Hava serin, hafiften üşüyordu. Başını kaldırdı, adamın ona baktığını fark etti. Gözlerini sanki bir sinema salonunda, filmin ortasında sıkılmış gibi etrafı izliyormuşçasına bakıyordu, göz ucuyla. Tek fark bunun sinema salonu olmaması. Akşamüstünden biraz önce adamın her zaman oturduğu bara belli günler gelen kadındı.  

     Dışarısı epey sisliydi. Limandan gelen gemilerin düdükleri duyulabiliyordu. İçeri girdi ve içerisi de sigara dumanının sayesinde aynı şekilde sisliydi. Aynada saçını düzeltti. Tekrar kadına baktı. Kadın ona. O kadına. Bara yönelip bir bira istedi, her zaman olduğu gibi siyah. Etrafın kalabalık olduğunu geç fark etti. Gözlerini kadından ayırmadan kadının arkasında duran masaya geçti. Yavaş, yavaş birasını yudumlayıp, loş ışıkların içine karışan müziğe eşlik ediyordu ayağını vurarak.

     Bu gece gelmeden önce bir biraz içeceğini söz verdiğinden her zamankinden daha yavaş yudum alıyordu bardağından. Daha doğrusu bakışlarını çevirdiği yönden alamadığı için, içemiyor olabilirdi. Aklını karıştıran cümlelerle dolu olduğunu fark etti. Kadınla tanışmak için yerinden kalktı, hava gerçekten soğuktu, yarım bira bardağının altına bol bahşişli hesabı bırakmış dışarı çıkmıştı.

     (K)adına...

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...