Yavaşça kapının
kilidine anahtarını soktu, kendine doğru kapının kulpunu çekip anahtarı aynı
anda sola çevirdi, kapıyı açtı ve içeri girdi. Çok yavaş hareketlerle
botlarının bağlarını çözdü, bir süre hareketsiz kaldı, aralık duran kapıyı
itti, montunu çıkartmamıştı henüz. Mutfağa yöneldi. Aç olduğunu hissetti. En
son ne zaman bir şeyler yediğini hatırlamaya çalıştı, sabah yediği peynirin
tadını ağzında hissetti, “yanılmıyorsam kahvaltı etmiştim” dedi.
Günlerdir yağan yağmura
esir olmuş bir kentin karanlık ve soğuk bir akşamında, gittikçe uzayan, tıpkı
yağmur gibi uzayan uykusuzluğun ardında, yorgundu “evde yiyecek hiç bir şey
kalmamış” diye düşündü.
Tüm bu sıkıcı
düşüncelerin ışığında, “çıkıp yiyecek bir şeyler alsam mı?” diye düşünürken
“sıradan bir kürenin üzerinde uzanan tüm yolların büküldüğü, zaman içinde ve
aynı şekilde tüm yolculukların da büküldüğünü, aslında gidebileceği en yakın
mesafenin en uzak mesafe de olabileceğini” düşünmeye başladı.
Başını pencereye doğru
kaldırdı. Hafiften perdeyi araladı, balkon kapısını açtı ve kareli masa
örtüsünün üzerinde ki kırmızı sigara paketine uzandı, içinden bir sigara aldı,
yaktı. “Çay var mıydı?” diye düşündü. Gülümsedi, bir düşünceye sahip olabilmenin
güzelliği gülümsetmişti.
Sokağa baktı.
Kaldırımda yağmurdan kaçışan insanları izlerken, kaldırımın üzerindeki çınar
ağacı eski bir sevgiliyi anımsattı.
Çok zaman geçmiş
olmalıydı. Şimdi şişmanlamış olabilirdi. Gözaltları sarkmış, bunu belli etmemek
için daha koyu makyaj yapıyor olabilirdi. Eskiden diğerlerine göre oldukça zayıftı,
yüzü, yüzü sabah uyandığında, geceden kalma bir rüyanın içindeki kadar belirsiz
gelmişti.
Yerinden doğrulma
isteği hissettiğinde balkondaki yeşil koltuğa ne zaman oturmuş olduğunun
farkında bile değildi. Kül tablasına yerleştirdiği sigaranın sarı filtresi
çoktan kararmış ve masanın üstüne düşmüştü. Hatırladığı bir iki derin fırt
çektiğiydi, hepsi bu.
Yerinden kalktı, dışarı
baktığında yağmur çoktan dinmişti. Buzdolabının kapağını açtığında içerisini
saran sarı ışığın derin bir boşluğu aydınlattığını fark etti. Tanıdık gelmişti
bu görüntü. Balkonun kapısını kapattı, botlarının bağcıklarını bağladı, tek
sefer kapıyı kilitledi ve yiyecek bir şeyler almak için evden çıktı.
Yağmur aynı hızla devam
ediyordu.