10 Nisan 2015 Cuma

İlk Sahnesi

Yağmurlu bir Cuma sabahı pencerenin ardında sen
Girerken kapıdan içeri konuşabileceğimi bile bilmeden
Tesadüf olamazdı, seni fakültede bu saatte görmem
Ah genç bayan, kıvırcık saçların gündüz sahnesine çıkmış
Koltuk kenarına oturup, Dramaturji’ni izlerken
“İltifat” adına bir şiir okuyabilseydim keşke
Konuya geri dönersek, geçen Cuma nerdeydin?

Gel Desen

Velhasıl,
Keşke bende var olsam düşüncende
Karanlığın çatallaşmış kırıklığı,
Akşam yaklaşırken içim heyecanlı
Zamanını saydım,
Tam kaldırım kenarından geçerken
Kuşlar, karanlıktan korunmak için
Ağaçlara göç ederken
Güneşin batışına inat, karşımda gözlerin
Ah! birde sesini duyabilsem
Seni dinlemeyi öğrenmek
Mesafe uzun, yeti seyrek
Etrafımda ki bütün saatler durmuş
Senin geçmeni bekleyecek
Nisanı bahara bağlayan tel kopuk
Ne ilgisi var diyeceksin
Üşürken sen, geçip giderken
Gel desen, bir gel desen
Hazır karşımdayken,
Sonsuz bir sefere çıkmak istesen
İnatçı bahar gelir, ben gelirim, sesin gelir
Bedenini saran bir el gelir
Yüzünü güldüren bir ten gelir
Gelir de gelir,
Gel desen iki kazanın ortasındaki bakışın
Anlamı gelir
Kırık dökük ruhlarımız kendine gelir

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...