11 Ekim 2017 Çarşamba

Guarda la tua vita

Bilge adama, "Yalnız ve mutsuz yaşamanın sırrı nedir?" diye sormuşlar. "Yaşamayı bilmem ama yalnız ve mutsuz bir insan olarak yaşamanın sırrını verebilirim" demiş: "Her sıkıldığında, her sıkıldığından vazgeçmek!"

Belli olmuştu. Artık sıkılmıştı kadın ve vazgeçmek onun için onu sıkan bir durum değil, sorunun kaynağını kökünden çözme gerçeğiydi. Gitmek istedi ve gitmişti kadın. Dayanacak ne ruhu, ne de bedeni vardı. Adam buydu, kadına hiç yalan söylemedi. Yinede kadının memnun olmadığını, ona yetemediğini düşündü.  Adam ne yaparsa yapsın, kadını döndüremeyecek kadar, kadının kararında net olduğunu fark etmesi uzun zaman aldı. 

Her insanın hikayesi böyle bir "şey" ile başlar. Bu yüzden "kahrolsun bazı şeyler" derken, yine de yalnız bunu söyleyenler kahrolur, başka kimseye de bir şey olmaz.

Böyle olmaz dedim kendi kendime, böyle olmaz. Kalktım yerimden, haykırdım. Mutlu olmaya herkesin hakkı olduğunu, en küçük başarının taktir bile edilmediği, en ufak kusurların da şikâyet edildiği ne varsa "KAHROLSUN"

Konuşmuştuk bir ara. Aslında uzun uzun konuştu, özetle dinledim. Şimdi tutup da ne konuştuğunu anlatacak değilim, benim de bir özelim var. Sonuç olarak, eğer yaşadıklarım, eğer yaşadıklarım, yaşadıklarımın teminatı ise boku yemişim. Moralimi bozmamaya çalıştım. Bundan sonrası iyi olur belki dedim. Belki bir gün uçarız? Belki bir gün... Önce bir konuşabilelim. Çünkü,

Her şeyi anlamak mümkün... Her şeyi anlatmak, işte o imkansız...

" https://www.youtube.com/watch?v=EBG9LkbmLF8 "

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...