2 Şubat 2014 Pazar

İtirazım Var

     Sesinizi çıkartın, elinizin değdiği her şey size bir kez ait olmuştur. Vazgeçmeyi küçükken öğrettiler, yenisini alırız diye. Yenisi değil size ait olanı alın her zaman. 'İtirazım var' diyebilin. İçinizde ki çocuk ağlamadan önce sesinizi çıkartın.
     Bu gece en iyi elbiselerinizi giyin. Erkekseniz gri bir kot üstüne siyah bir tişört gri bir yelek. Hava soğuk olacaktır ne de olsa kış, deri mont iyi bir tamamlayıcı olabilir. Eğer kadınsanız, kırmızı bir elbise yeterli çekicilikte olacaktır. Hafif bir makyaj ve düzlenmiş saçınız, üstünüze de siyah bir ceket, iyi bir tamamlayıcı olabilir. Topuklu ayakkabı giymeyi ihmal etmeyin. Rengi ruhunuzu yansıtsın ve küçük bir çanta içinde makyaj tazelemek için; ruj ve pudra ayrıca bir paket slim sigara ve zippo olsun yeterli. Yalnız çıkın, kimseye haber vermeden, iki bira içmek için, serbetçiotundan yapılmış. İki, üç, dört duruma göre devam edin. Kendinizi kısıtlamayın. Damsız alınmayan yerlere gidin eğer erkekseniz. Yürürken sokakta bir sigara yakın, ateşi karşınızdan gelen birinden isteyerek. Bir şarkı dolayın, gideceğiniz yere gelene kadar dilinize, eskiden kalma. Kulakların alışkanlığını yitirdiği. Yavaş adımlarla ilerleyin, arabaların egzoz seslerini, etrafınızda ki kafelerin müzik seslerini, yanınızdan geçen insanların ayak seslerini, seyyar satıcıların satış naralarını, dikkatle dinleyin. Bir köşede bulduğunuz ilk yerde yarım kokareç yiyin (sevmediğinizi düşünüyorsanız köfte ya da sucuk ekmekte olabilir) aç gezmeyin.
     Sonra, gözünüze kestirdiğiniz ilk barın kapısına yönelin, sakince. Sanki ayaklarınız hiç girmek istemiyormuş gibi içeriye, hafif cool bir havayla kapıda bekleyen korumalara selam vermeyi unutmadan içeri geçin, hiç bozmadan yürüyüşünüzü bara geçin ve bir bira söyleyin en soğuğundan, ilk birayı en soğuğundan için. Sonrası için ısısı fark etmez. Ama ilkini, soğuk söyleyin ki kalbinizi durduracak soğuklukta insin midenize ve hafif acı tadı dolsun ağzınıza hızla akarken. Etrafınıza bakın kaçamak ve idealist bakışlarla. Gecenin sadece size ait olacağı hissini vererek, yalnız kalabileceğinizi ve kimseyi umursamadığınızı göstererek. Elbette buna aldırış etmeyen insanlar olacak, sizinle tanışmak isteyen birileri. Bir bardak içki teklifi gelirse hayır demeyin, için ve bittiğinde bardağınız ikincisine müsade etmeden kalkın, başka bir mekanı gözlemeye gidin. Ta ki sabahın ilk ışıklarını görene kadar yüzünüz ya da rahat kaldığınızı anladığınız ana kadar.
     Kendinizi iyice dinlediğine inandığınız an dışarı çıkın ve kalabalığa bağırın avazınız çıktığı kadar. 'İtirazım var!' diye.
     Sonra gidin evinize, uyuyun, mutlu bir gülümseme yüzünüzde.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...