21 Aralık 2012 Cuma

Arı Maya'dan Maya Halkına Sevgilerle

Maya Takvimi
     Bugün bir uygarlığında sonu bitmiş oldu. Onlara ait ve belki de yüzyıllardır üzerinde araştırma yapılmış olan bir insanlığın tarihinde ki son günde tarihin tozlu sayfaları arasında komik tartışmalar, büyük inanışlar, hayal kırıklıkları ve bazılarına göre büyük bazılarına göre de oldukça küçük umutlarla yer aldı. 21.12.2012 Maya Takviminin son günü. Mayalar kimler, benim küçüklüğümde yani bundan 15 yıl öncesine döndüğümüzde Maya'nın ne olduğunu sorsalar özgün adı Almanca'da 'Die biene maja' olan Alman yazar 'Waldemar Bonsels (1881-1952)' tarafından yazılan kitabının adı ve ya kitabın 80'li yıllarda çekilmiş olduğu Türkçe'ye 'Arı Maya' diye çevrilerek yapılmış olan çizgi film aklıma gelirdi.
Arı Maya (çizgi film)
     Bugün ise Maya'lar benim bildiğimden fazlası ve yeni çocuk kuşağının bir çizgi film karakterinin adı olduğunu bilmemesi kadar farklı bir anlamda. 'Mayalar' ya da 'Maya Halkı' Mezoamerika'da kurulan Maya uygarlığıdır. Günümüzde Guatemala, Güney Meksika ve Yutakan Yarımadası, Belize, El Salvador ve Batı Hondruras'ta yaşayan ortalama 7.000.000 nüfusa sahip Orta Amerika'nın en tanınmış Kızılderili halkıdır. Kendilerine ait Maya dilleri olsa da İspanyolca, İngilizce ve sömürge lehçelerini kullanırlar.
     Maya, kelimesi ayrıca Hinduizm dininde kullanılan  bir terim olup, tezahür etmiş alem denilen, insanın yaşadığı fiziksel alemin bir hayal, bir illüzyondan ibaret olduğunu dile getiren bir inanç kavramdır. Belki de bu yüzden 21.12.2012 gibi bir tarihin önemli bir olay olduğunu düşünen bir çok inançlı toplum, dünyanın sonunun geldiğini varsaymıştır. Oysa bilim ve tek Tanrı'lı bir çok din bunun olasılığını bile vermemiştir. 
     Bugün 21.12.2012 ve Dünya şu anda halen dönüyor, her şey yolunda.
     Bir inanış ya da aldanış daha sona erdi. Yarın ne olacağı belli değil.
     Arı Maya'dan sevgilerle...
   

Geri Geldim

Ben seninle vardım oysa
Geri döndüm bir sabah
Uzun yollardan geri döndüm sana
Sevgilim kimseye uğramadan sana geldim
Ne simitçi Ahmet'e
Ne de kahveci Haşim Abi'ye 
Bir sabah güneş doğmadan sana geldim
Üstüm başım çamur içinde 
Hava soğuk
Yağmur yağıyor inceden
Üşüyorum farkında bile değilsin
Güneş doğmadı henüz 
Tabi uyanabilmiş değilsin 
Sana geldiğimden bile haberin yok
Sessizce geldim sen bilmeden
Uzaktan bir kere daha görmek için
Geri geldim
Özledim de geldim
Ayrıldığımız o yere yine geldim
Ya sen ayrıldıktan sonra hiç geldin mi
Bilmek isterdim
Güneşin doğuşunu bir kez daha burda izledim
Gecenin ıssız haline kadar bekledim
Gelirsin belki diye
Ayrıldığımız o yere
Son kez benim gibi
Gecenin başladığını seyredeğim diye.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...