24 Ağustos 2013 Cumartesi

     En iyisi şöyle yapalım. Bütün nedenleri bir kenara bırakıp hayatımıza bakalım. Neler oluyor, nelerden uzak kalmışız. Başımızı yastığa koyup, uykumuza dalmadan önce, bu gece (geçmişe çok dönmeyi sevmesem de) eksik bıraktığımız ne varsa yeniden yaşamaya denemeye karar verelim... Mesela ilk olarak uzun zamandır dinlemediğimiz bir şarkıyı dinleyelim. Hani bizim için yıllar önce çok değerli olan çok sevdiğimiz bir şarkıyı ve sonra birer birer güzel olan her şeye yeniden göz atalım. Bir de bu seçimlerimizle bir gün yaşayalım, geçmişten. Nelerin değişeceğini düşünmeden gidişatına göre zamanın içinde biraz geçmiş zamanı analım. Ne dersiniz? Hiç farkında olmadan kaybettiğimiz o kadar güzel şeyin doğması, bizi bir an olsun mutlu eder mi? Ne gerek var dediğinizi duyabiliyorum, birazda hoşuna gittiği için gülümsediğinizin... Fakat hiç birimiz denemeden bunun nasıl bir durum olacağını bilemeyeceğiz. Korkmayın! Hiç birimiz ben dahi bir şey kaybetmeyeceğiz. Bu oyundan ( küçük sevimli bir oyun diye nitelendirmek istedim bu masumiyeti yüksek müsadenizle ) keyif almayı deneyelim. Çünkü geri dönüp seçtiğimiz zamanlar bizlerin daha önceden büyük mutluluklarla yaşadığı anlardı. Bu sayede belki büyük farklıları anlamış olacağız ve hayatımızda çok değişik bir yönde sayfalar açılıp, yaşayacağımız yeni olaylara güzel katkılar sağlayacağız. Size bunu yapmanız için ısrar etmeyeceğim. Bunları söylememdeki neden, sizlerin aklında kalan, zamanında yaşanmış ve yaşanacak zamanda sürekli aklınıza yapışıp duracak, yapmaktan çekindiğiniz şeyleri daha rahat yapabilmeniz için küçük bir fikir. Koşmanız için adım atmayı gösteriyorum yüksek müsadenizle sadece... Artık sıra sizde...  

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...