1 Aralık 2019 Pazar

Kafkaesque


Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “İyi değilim” diyordum sürekli, beni teselli etmeye çalışıyorlardı, beceremediklerinin farkında olmadan. Sanki yaşadığım otuz beş yıl bana tamamen yalan söylüyordu. Duvarlar, pencereler, ışıklar color correction'a maruz kalmış gibi belirgin bir sahtelik içeriyordu. Hava serin, yağmur hafif hafif atıştırıyordu. Nabzımın dakikada kaç attığı umurumda değildi. Tek istediğim daha münzevi bir gerçeklik. Kafamın içinde uçuşan sineklerin vızıltısı ve bıraktıkları larvaların kozasından çıkması, zaman belirsizliği, karanlık…

Yastığa kaç defa başımı uyumak için koyduğumu ve yataktan sıyrılma çabamın derinliğini hatırlamıyorum. Baş ağrımı dindirecek hiçbir kimyasal vücuduma etki etmiyor aksine midemi bulandırıyordu. Kusamamamın verdiği rahatsızlık, her öğürdüğümde gelen rahatlama, ruhumla kemiğimi binlerce defa ayırıp birleştiren bir his, deliliğin tinsel boyutunu yaşama zevki, bir yandan boyutsal kimliğimi açığa çıkarma arzum, hırçın bir kavgaya tutuştuğu sırada bir ses duydum;

Bir türlü kâbustan uyanamadın. Gerçek dünyayı istemediğimiz için bu kafayı yaşıyoruz bırak kendini kısa bir süre de olsa burada yaşa. Var olmanın ağırlığını sırtlanmaya cesaret edenlerin sayısı hayli az olsa da, ağırlığı altında ezilmeden, içinde bulunduğun dünyayı anlamaya çalışma. Bu kendine yeni, küçük ve umutsuz bir labirent yaratma durumudur. En azından ne istediğinin kesinliği var, bırak artık kendini, geçecek ne de olsa bu yaşadıkların. Sessizce çığlık atabiliyorsun, rahatsız etmeden, istediğin evren ayaklarının altında, bırak kendini, olan oluyor, kanındaki arzuyu rahat bırak, yoksa acı çekmeye devam edeceksin.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...