5 Ekim 2017 Perşembe

Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır

Resimlerde gördüğüm gözlerin, öpmeye doyamadığım ellerin. Aşkın bu haliyle yeni tanışıyorum. Şimdi biz bu şehrin yeniden altını üstüne getirsek daha büyük bir aşk bulamayız. Aşk? Sen bu sorunun cevabını artık biliyorsun. 

Bahar dalından kopartılmış bir filiz gibi köreldim. Benimle barışmayan bir yeri var kalbinin. Ellerim, binlerce insanın değdiği yerde parmak izlerini arıyor, başka duyuluyor sözcüklerde... 

Seninle bir meyhane masasında baş başa oturamadık. İki kadeh daha fazla içip, herkes kalktıktan sonra en çok sevdiğin şarkıyı söylerken eşlik edemedim. Sonra hafif sendeleye sendeleye birbirimize destek olarak, karnımızın acıktığını düşünüp Aspava'ya gidemedik. İki soslu dürüm yemeye.

Sırılsıklam gençliğimize sonsuz bir sevgiyi öğretemedik. Başında bilemedik sonluluğumuzu. Planları bazen erteledik, bazen gerçekleştiremedik ama bilemedik Tanrı'nın geleceği planlayanlara kahkalarla güleceğini. 

Artık yarının gündüzüne beraber düşecek bir gölgemiz yok. Gittiğin gün yaşadığım sürgün, tutup öyle bir köşeye sıkıştırdı ki beni, kalbimin bakir köşelerine kadar sen olduğunu öğretti.
 
Şimdi otur düşün, aynı hasret mi çektiğimiz? 

Ayrılışımız gözyaşlarıma batıyor. Sadece yaşayabilmek, biraz daha sevilmek istemem belki de bundan. Seni ben çok geç tanıdım. Tutup bütün anılarıma seni sıvadım. Herkes gördü; öğrenciler, seyyar satıcılar, şoförler, kimliksizlik, ayyaşlar, yağmur, karanlık, aydınlık, evler, bir deniz görmedi belki bizi, bir de bir kaç martı. Yinede gören çokluğunu, çocuksuluğunu hissetti. Yabancılık çekmedi.   

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...