21 Nisan 2018 Cumartesi

Bir bilim insanı böylesine bir edebiyat çukurunun ortasına ipsiz inemez. Halatları bağlı olmadan, korkusuz hiç inemez... Aslında yüzü herhangi bir yayınevinden çıkan kitabın, karton arka kapağında durmak istese de, iki farklı meslekte olmamız bile değiştirmiyordu, yazmak ve okumak arasındaki anlamsal çizgiyi... Ruhumun derinliklerinde hissettiğim güzelliği, kalemimin kusursuz inceliği, yazılarımı okumak için sarfettiği zamana değiyordu, değsin istiyordum. Yazılarımda bastırdığım duygularım vardı elbette... Fakat yüreğimdeki yerini bastırmak mümkün değildi.

İyi akşamlar sayın dinleyen, insandan öte burası!

Girişte kendimden söz ettim. İşte ben kendimi öylesine anladım ki, bıktım kendimden. Hani sabahları ilk sigaramı içtiğimde başımdan diz kapaklarıma uzanan sarhoşluğun ne kadar süreceğini bildiğim gibi, içimde olup bitenlerin tümünü biliyorum. Tatsız bir şey bu... Her gün aynı deneyi yapan budala bir bilgin gibiyim. Ama senin için hep garibim, yeniyim, anlaşılmaz. Hoş bir şey. Hadi değiştirelim şu hikâyemizi...

K(a)dına

Keyifsizlik umutsuzluğu doğurur. Umutsuzluk bir noktadan sonra mücadele etmekten vazgeçirir. 
Vazgeçmeyenlere, serin nisan akşamına, rolünü oynayan çocuklara, hem uzak hemde çok yakın olanlara.
Ancak bu kadar olabilirdi... Günlerdir geçmeyen bir baş ağrısı. Hayatımı erteleyen... Şimdi iyiyim.  Daha iyi. Birazda bu yüzden suskundum bir süredir. Yoksa, her nerede olursam olayım; sokak sokak gezip, mutlu insanların olduğu kafeler buluyorum. İçine giriyorum. Samimi, sıcak, soğuk, hırçın.. İyi kahve, bazılarında kötü, çay, kitap, sokak kedisi, son zamanlarda baharın müjdesi yeni açmış çiçekler, onlarla eyleşiyorum. İşte böyle zamanlarda güzel hikayeler yakalıyorum. Bana kulak ver sayın dinleyen, insandan öte burası!

Günaydın, yorgunluğumu alabilen; bana dostluk, yarenlik eden şiirin içecek halini sende kap. 


ÇAY

Bugün biraz saçmalayabilirim, bunun sorun olacağını da düşünmüyorum, çünkü buna alışmış olman gerekli. Bunca zamandır yazıyorum sana, yazdıkça çoğalıyorum, daha bir güçleniyor, mutlu oluyorum, gerçekten mutlu ve huzur buna dahil. 

Ya sen? Sen mutlu musun? Huzurlu peki? Biliyorum yorgunsun, fakat diğer ikisi... "Bir bakalım diyeceksin belki, güneş doğsun da üstümüze bir..." 

Bir, bir, bir... Bir hikayen olsun yinede. Bütün hikayeler aynıdır, bir hikayen olsun. Anlatacak bir şeylerin yani. Bir şeyin ilk defa olmasının ilk sonucu, hiç bir şeyin o andan sonra aynı kalmayacak olmasıdır. 

Anlatmalısın... İlk defa!

Dinlemeli, gözlerinin içine bakarak ya da susarak!

K(a)dına
İnsan özlüyor. İnsan bazen neyi özlediğini unutup özlemeye devam ediyor.


 " https://www.youtube.com/watch?v=fS_cYA9_WK8&index=3&list=RDVYCOg-yglNM "


#happy earth day#

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...