28 Mart 2018 Çarşamba

Her şeyin birbirine yaklaştığı, akıp giden zaman aralığında, kısa kısa kelimeler, uzun uzun cümleler kurmak istiyordu. Hava oldukça güzeldi. Aslında soğuk olan fakat güneşin parlaklığı nedeniyle sıcak bir gün muamelesi yapılan, yıllar öncesinde hüzünlü, yağmurlu bir günü hatırlatan bir tarihti oysa bugün... 

"Hoşçakal" ya da "Hoşgeldin" diyebildiği bir gündü bugün... Zaman kalıcı hafıza yarattığından beri tuttuğu takvimde, belki milyon yılda bir gelecek tesadüfün ortasında, tek anlam, tek başına kalakalmıştı. İki sözcüğün aynı güne denk geldiği bugün, iki sözcüğün yıllar sonra kesiştiği gün, tek bir nokta sağlardı doğru denklemini.

Emindi farkında değildi...

Farkında olmakla, olmamak arasında kalan iki kişiden, biriydi. İçi içine sığmaz, içinde içi pır pır dışına vurmuş mutlulukta...

Saçları zifiri gecede, boynuna dökülen kadın... Gözleri çimen yeşili adam. Sözler suskun şimdi, küçük bir kuruyemiş  tabağı yarenlik etmekte, bir bira daha, sigara paketinin yanına çekilmiş. Güzel anıları hatırlatan sıvı, dol, sar, dolaş kanına... Zamansız öldürülmüş bir ejderhanın kanı gibi hızla köpürüp yüksel. Yakıcı, yalnızlık kadar, bunca zamana dayanan, yakıcı, gözlerindeyse yaşlı bir ruhun renginin aydınlığı vardı. 

hoşgeldin diyebilmek adına...

" https://www.youtube.com/watch?v=b4K5od-uZEY "
Öyle ki,
gün ışığının hızla solduğu kış ortası günlerden biriydi, belki de dündü... Sokak gün ışığının sönükleşmesiyle yarışırcasına, tel örgünün arasından sızan ışık yüzünü ters dönmüş insanların sırtını aydınlatıyordu son kez. İçinde garip bir şey hissetti, ama sebebi etrafındaki huysuz ve çıkarcı çoğulluğun sahte telaşları ve tartışmasıydı. Elinde olmadan oturmuş, elindeki çayından bir yudum daha almıştı ve tüm görüş alanını kaplayan bir güzellikle karşısında yavaşça dikiliyordu.

Sonra,
çay içer misin dedi?

İçti, içtiler... Çoğulluğun kararsız dünyasına bu kez beraber daldılar. Uzun, uğultu sessiz... Gözleri tepeden tırnağa nezaket, tepeden tırnağa cesaret, tepeden tırnağa zarafet, tepeden tırnağa güzel duran kadına odaklanmış, kadın gülümsüyordu, gülümsüyordu sanki gözlerinde. Sanki çoğulluk yerini gizli bir anlaşmaya, gizli bir söyleşiye, gizli bir an'a bırakmışçasına, yalnız ve huzurlulardı, çoğunluğunun sesinin artan, sesin artık kalan zaman aralığında.

Epey sonra,
kalktılar, ayrı yöne ayrılan adımlarının, sözleşmişcesine, herkese inat buluşacağını bilerek, bir yerde...

M.
haklısınız her şey çok güzeldi, her şey ayrı yazılır, 
   sizde güzel insanlarsınız... 

 " https://www.youtube.com/watch?v=c5hmnvH6_j8 "

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...