25 Mart 2015 Çarşamba

İtiraz Sonesi


Seni sevmekle başladı her şey
Gözleri kapa, kalbini yoklama boşa
Uzaklarda, adını tüm paragraf başlarında anarken
Bir gün hatırlamayacaksın seni sevdiğimi ne de olsa 

İçtiğim şaraplar, ağır arabesk ezgiler ve tonlarca döktüğüm gözyaşı
Arkanda bıraktığın raf ömrü geçmemiş sevdanın, geri kalan hayatı
Tabiata aykırı güzelliğini yok edemem, kan kırmızı şarap şişesini bitirirken
Adımı doğru anmayacaksın belki, giderken giyindiğin rolden belli
Tanımadığım insanlar ne yaşadığımı bilmeden sarılıp boynuma verdiğinde teselli

Ah biliyorum! Ben şimdi serseriyi oynuyorum gözünde
Yırtılmış ruhum hüzünle salyalar içinde karışırken
Karanlık bir sokakta oflayarak kurarken kiralık kelimelerini
Aslında üzmek istememiştin beni, 

Çünkü sen tertemiz bir kadındın, denize yakın, berrak, duru
Yahut bu kendimi avutma şeklim, hiç canımı yakmayı beceremedim
Yinede kanamalı cümlelerin durduracak firari halimi
Noktalama cümleleri kadar utanç yüklüyüm

Bilinmezlikle asılı dururken ruhum, susuyorum
Seni en çok yakıştırdığım yere, masumiyete bürünmüş ruhuma çekiyorum
Dudaklarımda kalan son acı düş, son limanın olmak
Bir parça kutsal yalnızlığımı, fırtınadan kaçtığında paylaşmak istiyorum

Umuda sığındıkça insanlığımdan uzaklaşıyorum,
Huzur, sanki saklambaç oynuyor yeniden, korkuyorum
Yarım yaşandı her şey diyemiyorum, biliyorum
O kadar yarım yaşandı ki bitti bile diyemiyorum,
Hiç başlamadı ki bitsin diyebiliyorum
İtirazım var! Tanrım, yokluğunu kabullenmiyorum

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...