16 Kasım 2013 Cumartesi

Beklemek

Beklemek,
Bir insanı beklemek.
Beklemek, çocuksu bir yüzle,
Elin yüzün çikolata lekesi içinde.
Beklemek yavaş yavaş büyüyerek,
Ay ışığında oturmayı öğrenerek.
Beklemek, kuşkusuz...
Sade kahve kokusunu hissederek,
Bir yıldızın kayışını seyrederek,
Dilek tutmanın ne olduğunu öğrenerek,
Beklemek...
Bahara kadar, kışa kadar, yaza kadar,
Gelmeyeceğini bilerek beklemek...
Beklemek arkadaş!  Bıkmadan,
Usanmadan, sormadan, yorulmadan.
Beklemek,
Gün doğumunda sıcak çayını henüz yudumlamadan
Yeniden karşılaşırım diye;
Her gün güzel elbiselerinle sokağa çıkmadan...
Beklemek, unuturcasına,
Hayallerinde o sesi duymaya çalışırcasına,
Yürüyüşünün, konuşmasının taklitini yaparak kaldırımda,
Beklemek, bir kasım sabahından,
Diğer bir kasım sabahına.
Beklemek...
Kim bilir haberi hiç olmadan,
Yalnız, kendi dünyanda,
Beklemek, uykusuz...
Her okuduğun kitaptaki karakterlerde,
Hep aynı ikiliyi oynayarak,
Yani beklemeyi ve bekleneni oynayarak,
 Masallara inanmadan masalları örnek alarak,
Beklemek,
Uzakta çalan bir müziği duymak için kulağını o yöne uzatır gibi,
Heyecanla, susarak, son konuşmayı onun gözlerinde yapmak,
Beklemek! Kadim dosttum...
Hiç gelmeyeceğini bile bile
Beklemek...

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...