Tüm değerlerden yoksun olduğunda en umursamaz zamanını
yaşıyorsun hayatının, beyninin içini uyuşturup her şeyi siliyorsun. Üstüne bir
suskunluk bulutu çekiliyor simsiyah. Bir zamanlar inandığın, seni mutlu eden
insanların yanında harcadığın zaman, artık saniyenin onda biri de dahil daha
önce hiç muhabbet etmediğin bir yabancıyla akıyor. Bedeninde gelişen yeni bir
role bürünüyorsun. Geçmişte ne söylediğinin önemi ortadan kaldırıp, evrendeki
yeni yolculuğuna başlıyorsun. Umursanacak pek birşey olmadığını anladığın anda
mutluluğun son anını yaşayıp, gerçekliğin ilk adımlarını atıyorsun. Mühim olan
ise bu yeni soyut dünya seni karmaşayla yüz yüze bırakıp, çırılçıplak birinin
kafasına silah dayamanı emrediyor. Korkuların artık senden korkuyor. Sözcüklerin
karışıyor, düşüncelerin en esnek halini alıyor. Bu bedensel ve ruhani süreç
sonsuz yaşama veya intihara sürüklüyor. Anlamsız olmanın çekiciliği diğer
insanların göremedikleri, onlar tarafından sözde alay konusu olan durumların
aslında ne kadar da ciddi manalar taşıdığını bilmemeleri acı verici geliyor.
Akla en aykırı durumları düzenleyen hayal gücüne borçlu olduğun hayatını
özlüyorsun ve şarampole yuvarlanan düşüncelerle, gerçekliğe bu kadar bağlı
kalan insan oğluna olan hıncından dolayı son kadehi acı ve nefretle kaldırıyorsun.
Şerefe!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kafkaesque
Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...
-
Bugün kendimi öldürdüğüm gün, yeniden doğmak için bazen gereklidir bu. Bu ölüm beni cennete mi götürür, cehenneme mi bilemem. Ama daha önce...
-
Belki tavırların beni en ağır küfürlerden daha çok üzer. Yinede; Artık ağlamıyorum, İçimi görsen bi tuhaf olursun. Yitirmek bombok bir ş...