12 Kasım 2013 Salı

     Sonra... Herkes gittikten sonra, tekrardan geri döndüm aynı yere. Hava kararmıştı, etrafıma baktım kimse yoktu. Sanki bir kaç saat öncesine kadar o kalabalık orada değilmiş gibiydi. Onca insan nereye kaybolmuştu. Sessizlik... Sessizlik, öyle bir çökmüştü ki karanlık içine, dikilen ağaçların hepsi bırakılan hüznü anlatıyordu gökyüzüne... Yıldızlar fazla belli olmuyordu ama onlara da bir şeyler anlatabiliyordu karanlık. Ve o kadar tanımama rağmen. Belkide bir yada iki kez gördüğüm bir kaç kez konuştuğum o insan. O yapılanları arkadaşlarını, ailesini, sevdikleri ve onu tanımayan insanları izlemiş. Herkes gittikten sonra onun adına dikilen ilk ağacın yanına gelmiş gülümsüyor gibiydi. Gülümsüyor gibi. Hafif bir ürperdi geldi içime, biraz esinti. Gündüzün verdiği ağırlık üzerimde yoktu. Bambaşka bir ağırlık yerini almıştı. İnsan... İnsan hiç tanımadığı ve bir daha göremeyeceği bir insanı sever mi? diye düşündüm... Seviyormuş. Öyle ya henüz yirmi iki yaşında bir umut gözlerini kapatmışken dünyaya, yerine binlerce fidan gökyüzüne ulaşmak için köklerini toprağa salmış uzuyordu. Bunun için yüzlerce onu seven insan orada toplanmış, onların daha çok uzaması için ele ele vermiş, uğraşıyorlardı. Bazen gözyaşı bazen gülümsemeyle. Güzel bir gündü gerçekten. Kaleme dökülecek kadar, anısı kalacak kadar güzel bir gündü. Bu yüzden yazıyorum bugün. Belki bir kaç kişi okur ve o anı. Böyle güzel bir anı kelimelerle de yaşatmak güzel. Onlarca seveni, onlarca değer veren ve belki de onu tanımayan bir çok insanın onun için dünyanın en güzel şeyini yapıyor olması... Ölümünün üzerinden dört ay geçmişti ve hala dökülen gözyaşları, yanında onu hissetme arzusuyla yanan bir çok insan, onun gidişinin ardında ki değeri yaşatıyorlardı... Ne kadar güzel, ne kadar güzel hala sevebilmek. İşte! bu dedim. İnsanların için hala bir umut var. Çok! Çok güzeldi...
     "Mekanın cennet olsun. Çok güzel dostların var. Herkes seni çok seviyor..."
                                                                                                                                        12.11.2013-Salı

Not: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü üzücü bir trafik kazası sonunca yaşamı yitiren Matematik Bölümü Öğrencisi Meltem BAYKAN'ın anısına üniversitemizin Tandoğan Yerleşkesi'nde ağaç dikme etkinliği düzenlemiştir. 

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...