3 Mart 2018 Cumartesi

Bilge; belli ki son nefesini verirken yutkunarak konuştu, bembeyaz olmuş teninin kıpkırmızı gösterdiği dudaklarının arasından...
İyi akşamlar sayın dinleyenler, İnsandan Öte burası!

Beni anlaman için, benim gibi düşünmen lazım. Benim gibi düşünmen için ben olman. İyi bak etrafına, iyi izle olup biteni, geçip giden mevsimlerin soğuk sıcak arası değiştirdiği alışkanlıklarına katılan insanları seyret. Sonra düşün, ben olabilir misin? Acele etme, belki yıllar sürecek bu sorunun cevabını bulman. 

Tüm ilişkiler böylece kuruldu işte! Her birimiz minik minik bedenlerimize kazıdık geçmişle geleceğin getirdiklerini, götürdüklerini. İçimizi kemiren böceklerin sırtına bırakıp yürüdüğümüz benliğimiz, gün gelecek geç de olsa anlayacak gerçeği...

Nadir bir manzaradır, Ankara'da soğuk bir günde kaldırımların kalabalık olması. İkindi vaktinden söz ediyorum. 9-10 saat kadar öncesinden. Bir kahve dükkanının balkonunda oturmuş, kahvemi yudumlarken, içimi ısıtan ne varsa, dışımda o kadar soğuk, sessiz. Gözlerim kaldırımdaki yüzlere takılmış, kahvemden bir yudum daha, bir adım daha, bir yüz daha. Yüzlerde dertler birikmiş. Düşüncelerde deniz manzarası, gökyüzü gri, yapraklarını dökmüş ağaçların dallarını kıpırdatan lodos, sıcak...

Yüzlerce yüz, yüzlerce duygu, buluğ çağı ülkenin. Binlerce karşılık beklentisi. Bunca karmaşa da aşk. Belli ki bir tek kişi! Kalbimden kim aldı, bir solukta...

Sende anladım. Senle...

" https://www.youtube.com/watch?v=cWGE9Gi0bB0 "   

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...