31 Ekim 2015 Cumartesi

İnsanoğlu

Tuhaflaştım yine bu aralar...
Penceremden içeri sızan güneş,
Günaydın diyor.
Sandalyeye astığım ceketim,
Dün gece olup bitenlerden habersiz.
Anlamadığım şeyler oluyor, 
İçimi sıkıyor...
İnsanoğlu azizim, iyi davrandıkça, 
Çabuk unutuyor.

Çare

Hani böyle en konuşulması yerde susmalarının anlamı
Çaresizliğimdir, tek kelime dökülmesi için dudaklarından
Çabalamak,
Sığınamıyor sözcüklere, kararıyor gözlerim, dar geliyor yine…
Umut,
Satırlarımda bahsettiğim mürekkebin en koyu olduğu yerde.
Sence de çok pollyannacılık oynamadık mı?
Aç gözlerini, dünyanın hayallerinde ki gibi olmadığını gör.
Yaşadığın her an, soluk benizli yanaklarından süzülen gözyaşını
Sil!
Onla(nla)rı korumak adına döktüğün…
Elveda demeyi öğren geçmişine ve sevilmeyişine, acıttığı kadar
Bağır!
Kalbinin derinliklerinde saklanmış bir adet hüsran var,
Bul!
Vur hançeri sessizce göğsüne, dağılsın ellerine kan ve hüzün,
O kadar ki; yokluğunun içinde kayboluyor ruhun.
Bunu bil!
Bu bir iç çöküş,
Bul çıkar onu, boğulmaktan kurtar kendini, kurtaramadım seni  

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...