25 Ağustos 2013 Pazar

 Aşk bu muydu? Ranzalarda düşler eskidi gitti. Hangi hayat, hangi yasak karşılar bizi. Bizi biz yapan hayaldi belki. Ayrı ranzalarda düşlerken bitti.

Ayrı Olduğu An, Aynı Olduğun An

     ...Yeniden "Merhaba". Okuduğun bir kitaplar,dinlediğin müzikler, gördüğün şehirler ve yaşadığın hayat bu merhabanın ne olduğunu anlatamayacak kadar eksi. Bu merhaba 'hoşgeldin' demek yeniden. Kaçmayı beceremediğin hayatında geride bıraktığın ne varsa onlardan sana olan bir merhaba. Dünden bugüne, bugünden yarına uzanacak bir merhaba. Gittiğin zamanı hatırla. Öyle kolay değildi gitmek, o gün. Fakat gittiğinde alışmak. Alışmak... Öyle tanıdık, yepyeni, yeni bir kendin, kendinden yaratmak gibi. Yeniden gitmek şimdi, aslında ilk gittiğin gibi...
     Değiştiğini düşündüğün olmuştur pekala da bunu büyük bir gururla etrafına sunmuşsundur. Adını da dedim ya 'değişmek' koymuşsundur. Değişmek bu değil. Senin ki öğrenmek, daha tecrübeli olmak, çevrendeki insanlara göre. Tecrübede iyidir. Büyüyerek olmaz. Bilerek, görerek, yaşayarak olur. Neler yaşadın, ne gördün, neler öğrendin kim bilir. Ne kadar anlatsan da içinde farklı şekillenir. Fakat iyi de olsa, kötü de olsa tecrübe senindir ve iyidir...
     Dönüyorsun, içinde anlatılmaz bir burukluk, anlatılmaz bir mutluluk. Değil mi ? Ne güzel bir seyir... Peki değişen nedir ? Değişen ağaçlar(çiçek açmış olacaklar), insanların giyimleri(hava sıcak, biraz daha ince olacak), şu sıralar ekonomi(olaylar ülkeyi epey gerdi. Petrol fiyatları ve dolar yükseldi), siyaset(Mısır, Suriye, Türkiye, Avrupa, Amerika birbirine anlam veremedi) ya da yaşadığın şehir(yollar açıldı, yeni kaldırımlar, yeni binaları getirdi)...
     Diyeceksin ki bunlardan neden söz ediyorsun bana. Boş boşuna konuşma. Belki dinlersin dedim. Bir zamanlar dinlediğin gibi. Hatırlar mısın?  O gün, o gece de gideceğin yerden söz ediyordum sana. Acemi. Öğreneceklerinden, burada vazgeçtiklerinden, kızdığın insanlardan, görmediğin rahatlıktan, ilginç hayatlardan ve ömründe belki bir kez görebileceğin doğal güzelliklerden, tarihten kalma yapılardan ve en güzeli de farklı insanlardan oluşan kasabalardan. Aynı konuşmayı orada benim yaptığım gibi yapar bir akşam üstü sana belki de. Ses tonu aynı olmayan, bana yabancı, sana göre anlamlı biri. Onuda dinlersin. Beni dinlediğin gibi. Sonra vazgeçmek istemediklerini, vazgeçtiklerini, geri döneceğini, geldiğinde hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylersin sende ona. Değişen işte bu. Değişen konuştuğun insan, değişen konuştuğun mekan, değişen konuştuğun zaman.
     Anlatabildim mi bilmiyorum. Benim tecrübem, seni anlatır mı bilmem ama...
     Değişen 'Hoşçakal' derlerken. 'Hoşgeldin' dediklerini duyduğun an.

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...