12 Ocak 2018 Cuma

İyisin iyi...

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, düşlerimiz ancak ve ancak onlara inanacak kadar güçlüysek gerçektir!

Güzel giden şeylerde var. Bugün oldukça başarılı bir yükseklisans sunumu sonrasında emeğin verdiği sevindirici bir zaman aralığından sonra yazmak bunu buraya oldukça keyifli. İşte! Gülümsemek!

En son ne demiştim, zamana kafayı takmış olduğum bir günden söz etmiştim. Zaman geçiyor ya sen, geçip gidiyor musun? Arkana bakmadan... 

Dörtgen bir masanın loş ışıklı bir mekanın ortasına oturmuş içiyorum. Sanki bir bozkırın tam ortasındayım. Uğultu ve boşluk. Yok saydık birbirimizi, dur diyemem ki... Yıpranmış sözler gibi sus olamam ki, boş bir kağıda döküyorum, çiziyorum bizi. Tam "Cuma" günü etraf kalabalık... Yıllanmaya çektirirken insanlar fotoğraflarını, geçmişte bıraktığım fotoğrafları hatırlatıyor bana... Biraz daha yaşça büyüdük, kayda girmeyen kelimeler eşliğinde... Ama, sağlam kalmaya çalışarak, umut ve hayalleri eksik etmeden...

İyi akşamlar, içinde melek barındıran sayın dinleyen!

İki kez söylenen her şey gibi iyisin iyisin. İyi ol, iyiyim, bazen yoruluyorum, başım dönmüyor sadece...


Zaman her daim, kendi işini kendi görür! 

Kafkaesque

Dün gece masumiyeti gerçeklikten silinmiş. Flu, ağır aksak rutin fizik kurallarını reddediyordu bünyem. “ İyi değilim ” diyordum sürekli, ...