Titreyen ellerimin kalemle yazdığı her cümlede
Paramparça olmuş içimin, sessizce intihar edişini izliyorum
Bana göre değildi (u)mutsuzluğun can alması
Yağmurlu bir günde gözyaşlarımın ıslattığı yüzümün
Yağmurdan kaynaklı olduğunu söyleyememek, korkakça
Karanlıklar içinde kaybolmuş cehennemimden
Uyandır beni, ait olduğumuz cennete dönelim
Çünkü günahkâr değiliz, yasak meyveyi biz yemedik
Umudum
ufuklarda yine gece vurmadan duvarıma
Gel, seninle bir olup, sensiz kaybolan akşamlara
Kadeh kaldıralım, yalnızlığımla yokluğuna zaten çok
içtim
Sokak serserileri gibi kalabalıkların arasında çok
ge(n)çtim
Tahsili yüksek acılarımı tekrar tekrar umuda
bağlayıp
Aforoz edilmiş bir Katolik kaygısıyla aykırı sevdim
Kimliği belirsiz suretlerin oradasın, iki kişi
arasında
Güler yüzlü maskeler takmış, konu hep bir bahane, ya
aşk?
Nüshalarını beyaz kâğıtlara çıktı aldığım şiirlerimi
Islak kaldırımlara saçarak, topluma basılmamış
Kitaplar armağan ediyorum, içinde senden söz ettiğim
İşte! Aşk. İnanmayanlara...
Son sayfada ellerimden düşerken, sonbahar yaprakları
gibi
Sömürülen ülkeler kadar kederliyim, hiçbir şey bana
ait değil
Buluştuğumuz yerlerde ki bıraktığın kokun dâhil